30 Mayıs 2020 Cumartesi

İçsel Boşluk

İçsel Boşluk
Duygusal bir karışıklık içinde olmadan huzur içinde olmamızın anlamı, içimizde sessiz ve dingin bulunmaktır. Bu boşluğun dinginliği, içsel huzurun özüdür. Her hangi bir duygu tarafından ezildiğimiz her zaman kurtuluşumuz, bakış açımızdaki bir değişimdir. Geri adım atabildiğimizde ne olduğuna bakmaksızın içimizde daima var olan sessizliği ve dinginliği hissettiğimizde, duygularımızı gerçek seviyesine indirebiliriz. Hiçbir duygusal tepkinin dolduramayacağı içimizde hep var olan boşluğa sahip bulunduğumuzu unutmayalım.
Duygusal bir tepki ile an'da var olduğumuzda ayrı bir bakış açısından görebilme fırsatına sahibiz. Olayın içinden perde perde dışa çıktığımızda onun etkisinden de uzaklaşarak yeni bir şeyleri anlayabilecek ve hatta etrafımızda olan daha farklı şeylerle ilgilenebileceğiz. Bu durum herhangi bir duygusal tepki için de geçerlidir. Hissettiğimize yenik düştüğümüzde veya herhangi bir harekete zorlandığımızda, duygularımız tüm farkındalığımızı ele geçirebilir. Bizi olanlara karşı görmez edebilir. Aslında onu gözlemlediğimiz ve fiziksel duygulara dikkatimizi verebildiğimizde etrafımızda nelerin olduğunu farkında oluruz. Bu zihnimiz ve bedenimiz içinde aynıdır. Bizimle duygularımız arasında daha fazla boşluk vardır. Hislerimiz artık tüketici olmaz. Gerçekten neyin olduğunu anlayabileceğimiz geniş bir bakış açısıyla yeniden bakmayı başarabiliriz. Olaylara dışarıdan bakmayı başardığımızda duygusal tepkilerimizi daha gerçekçi bir bakış açısıyla değerlendirebileceğiz.
Anda kalmayı öğrenerek, dış dünyamıza karşı tepki verirken, hareketlerimiz üzerinden kontrol sağlıyoruz. Herhangi bir duygunun etkisi dışında hareket etme arzusuyla tükeneceğimize, büyük resmi görmek için birkaç dakika ayırma şansına sahip olduğumuzu bilelim. Bununla bize çok daha özgürlük ve fırsat sağlayan yeni seçenekleri de görme imkânı buluruz.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder