Frankfurt okulu, Frankfurt Main'deki
institut fûr Soziaiforschung çevresinde toplanmış alman
aydınlar topluluğu.
Bir
araya gelmekteki amaçları, öncelikle marxçılığı eleştirel bir bakışla
yenilemek ve "olguculuk" (ya da yeniolguculuk)
ye adlandırdıkları akımı eleştirmekti; onlara göre, sözkonusu akımın
temsilcileri Wittgenstein, Popper, Viyana* çevresi ve anglosakson
deneyciliği ya da onların deyişiyle çözümleyici* felsefeydi. Enstitü
1923'te kuruldu, örgütsel bakımdan üniversiteye bağlıydı; 1932'den
başlayarak kendi dergisini, Zeitschrift fûr Sozialforschung'u yayımlamaya
başladı. Okulun en önemli temsilcisi Max Horkheimer'dir. Okulun siyasal ve
felsefi programı onun kuramsal çalışmalarının ışığında "eleştirel
kuram" adıyla belirlendi. Horkheimer Friedrich Pollock ile birlikte
Enstitü'yü uzun süre yönetti. Theodor W. Adorno'ysa Enstititü'ye
ancak 1938'de katıldı. Herbert Marcuse ve Erich Fromm daha çok
freudçu-marxçı bir antropolojinin temellerini ortaya koydular, ama
psikanalizi okulun görüşleriyle bütünleştirmek tüm üyelerin ortak
eğilimiydi. Psikanaliz Walter Benjamin'in düşüncelerinde önemli bir yer
tutuyordu. Okulun üyeleri arasında Gershon Scholem (1897-1982) ve Karl
August Wittfogel'i de saymak gerekir. Nazizmin ve yahudi düşmanlığının
yarattığı tehlike karşısında Enstitü, sırasıyla Cenevre'ye, Paris'e ve
Columbia Üniversitesi'ne göç ettikten sonra, sonunda 1934'te New York'a
yerleşti. Zeitschrift fûr Sozialforschung 1933'te Felix Alcan yayınevi'nce
Paris'te yayımlandı ve ABD'de ingilizce olarak ancak 1940'ta çıktı.
Yeni
New York Enstitüsü, üyelerince "olgucu" olarak
nitelenen görüşlerın eleştirisini bırakmaksızın, amerikan toplumbilimine
özgü yöntembilimsel deneyciliğin bazı katkılarını da benimsedi; böylece
ırkçı önyargılar ve özellikle Yahudi düşmanlığı sorunuyla "otoriter
kişilik vb. üstüne toplumsal psikoloji çalışmalarına başladı. 1950'de
Frankfurt'a geri dönen Max Horkheimer Enstitü'ye yeni bir hareket
kazandırdı. O dönemde daha çok, Theodor W. Adorno ve Jûrgen Habermas
etkiliydiler, ikisi de, Alfred Schmidt, Albrecht Wellmer gibi
araştımacıların katıldığı, Frankfurt okulunun "yeni kuşak"ını
yetiştirdiler. Bu kuşağın Osgar Negt ya da Hans Jûrgen Krahl gibi pek çok
temsilcisi, "eleştirel kuram"ın entelektüel geleneğinden büyük
alanda etkilenmiş olan yeni Batı Alman soluna katıldılar.
Jûrgen Habermas'ın 1971'de Frankfurt'tan Starnberg enstitûsü'ne geçmesi
üzerine Frankfurt okulu ortadan kalkmış oldu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder