Bu
durum istemsiz, belirli bir tarzda,hızlı ve tekrarlayıcı hareket ya da ses
çıkarma durumudur. Süresi genellikle 1 saniyeyi geçmemektedir. Bu duruma direnç
gösterilemez gibi hissedilir. Tik davranışının vücutta görülen yeri ( kaş, göz,
omuzda oluşması gibi) , sıklığı ve zorlayıcılığı, çeşitli zamanlarda
değişebildiği gibi, topluluk içinde olma ya da tek başına bulunmaya göre
değişebilmektedir. Tikler tek bir bölgede veya birden fazla bölgede ya da
organda hissedilebilir. Tik davranışının yapılması ile birlikte geçici bir
rahatlama elde edilir.
Tik davranışlarını arttıran etmenler:
Yoğun
stres durumları, kaygı düzeyinin arttığı haller, bitkin düşmek, can sıkıntısı
hissetmek, kişi için önemli bir olaya katılmak , başkaları önünde aktif bir
eylemde bulunmak( söz almak, bir toplantıya katılmak gibi) durumlarında artış
gösterebilmektedir. Alkol alımı, kişiyi keyifle oyalayabilen bir aktivite (
kitap okumak, tv. seyretmek gibi) dinlenme esnasında azalabilmektedir.
Tik bozukluğuna yol açabilen diğer durumlar:
Tik
bozukluğuna neden olan kalıtsal hastalıklar arasında Tourette sendromu,
Huntington hastalığı, torsiyon distonisi, ve nöroakantozis sayılabilir. Ayrıca
ensefalit, Sydenham koresi, ilerleyici bir hastalık olan Creutzfeldt-Jacob
sendromu da tik sebepleri arasındadır. Epilepsi (sara) hastalığı tedavisinde
kullanılan ilaçlar, L-dopa, bazı stimulan ilaçlar da bu tür bir duruma yol
açabilirler. Karbon monoksit zehirlenmeleri, kafa travmaları, bazı kromozom
bozuklukları, zeka geriliği de tik davranışlarını oluşturabilir.
Basit hareketsel tikler: Bazı kas
gruplarının hızlı, belli bir anlam içermeyen ve tekrarlayıcı bir şekilde
kasılması durumudur. En çok sırasıyla gözde, kafagenelinde, omuz , ağız ve el
bölgesinde görülmektedir.
Karmaşık hareketsel tikler: basit şekle göre
daha yavaş, daha amaçlı gibi görünen ve daha çok kas grubunu içine alan
tiklerdir. En çok kendi vücuduna veya başkasına dokunma ya da vurma, zıplama,
kendi ellerini ya da nesneleri koklama şeklindedir.
Hareketsel
tikler işlev açısından birbiri ile zıt etkili kasların aynı anda birlikte
kasılması ile oluşmaktadır.
Basit sese dayalı tikler: Hece şeklinde
olmayan sesler çıkartmaktır. Boğazını ısrarla temizleme, burun çekme, öksürme,
bağırma, havlar gibi ses çıkarma bunlara örnektir.
Karmaşık sese dayalı tikler: Daha
anlaşılabilir,hecelere dayanan sözcükler, cümleler i tekrarlamak şeklindedir.
Tik bozukluğunun başlangıç ve ilerleyen dönem
özellikleri:
Yapılan
araştırmalara göre, toplumda bin kişide 2-6 arasında görülmektedir. Erkeklerde
kadınlara göre 3 kat daha fazla görülmektedir. Genellikle 7 yaş civarında
başlamaktadır. İlk oluşan tik genellikle göz kırpmadır. Onu izleyerek kol ve
bacakta yerleşik tikler ,daha nadiren de sese dayalı tikler başlangıç tikleri
olmaktadır. Küfür etme şeklindeki tikler (koprolali) de daha nadir başlangıç
yakınmasıdır. Başlangıçta % 2-3 oranında görülen koprolali ilerleyen dönemlerde
% 2-30’lara dek çıkabilmektedir.
Tik
bozukluğu kişilerin yaklaşık % 40 kadarında ergenliğin başlangıç evrelerinde
tamamen düzelmektedir. % 30 kadar hastada bir miktar düzelme ile hafiflemiş
olarak devam eder. Geri kalan % 30 kadar hasta erişkinlik hayatında da tik
bozukluğu belirtilerini göstermektedir.
Tik
bozukluğu obsesif kompulsif bozukluk ile sıklıkla bir arada görülebilmektedir.
Sıklıkla kontrol etmeye,saymaya ve düzenleme ve benzerleştirmeye yönelik
davranışlar şeklindedir.
Hastalığa
sebep olan geni saptama çalışmaları sürmektedir. Bu rahatsızlığı olan kişilerin
bazı beyin bölgelerinde metabolizma hızı artmış, bazı bölgelerde ise azalmış
bulunmuştur.
Tedavi:
İlaç
tedavileri yanında terapi ile başarı sağlanmaktadır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder