20 Şubat 2019 Çarşamba

Bütüncü (Gestaltçı) Yaklaşım

Bütüncü (Gestaltçı) Yaklaşım
Bütüncü yaklaşım 1912-1924 yıllan arasında, Almanya’da ortaya çıkmıştır. Bu yaklaşımın temeli, ‘algının birliği üzerinde odaklanmaya' dayanır, yaklaşman öncüleri; Kurt Kofifka (1886-1941), Kurt Levin (1890-1947), Wolfgang Kökler J1887-1967)dir.

Bütüncü yaklaşıma göre davranış ve yaşantılar kendilerini oluşturan tek tek parçalarla belirlenmemiştir. Bütünler söz konusudur ancak parça, kendisini bütünün gerçek yapısı sayesinde belirler. Kısaca bütün, anlamlı ve karmaşık olaylardan meydana gelir. Yaşantıların ve davranışların anlamını keşfetmek için fiziksel, ruhsal ve çevresel birçok faktörün örgütlenmesinden oluşan bütüne bakmak gerekir. Yaşantılar ancak bu bütünlük içerisine kavranabilir. Bu da doğal gözlemle bilinir.

Gestaltçılar, duyumlar yığınından değil, bünyeleşmiş bütünlerden söz eder; yani ağaçlardan bulutlardan ve gökyüzünden. Bu açıklama inşam, günlük hayatında her zaman yaptığı gibi sadece gözlerini açıp dünyaya bakarak bütünü görmeye ve onun doğruluğunu kanıtlamaya davet eder. Bütün birbirleriyle ilişki içindeki parçalardan oluşur. Bu yaklaşıma göre, *Bütün kendisini oluşturan parçaların toplamından farklı ve fazladır. Chicago Üniversitesi Psikoloji Bölümü'nde bütüncü yaklaşımı öğrenciler anlamayınca Profesör Albert öğrencilerden bir bardak su ister. Suyu içip bardağı sınıfın ortasında kırar, öğrencilerden bu cam kırıklarını toplayıp bir bardak su daha getirmelerini ister; fakat öğrenciler bardağın artık kırıldığını ve camların bardak olma özelliğini kaybettiğini söyler, öğrenciler Profesörün bu küçük gösterisinden sonra bütüncü yaklaşımı anlamış olurlar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder