19 Şubat 2019 Salı

Ütopyalar

Ütopyalar
Bazı düşünürler, uygulamadaki toplum düzenine bakarak, ideal düzen arayışı içinde, birtakım ütopyalar geliştirmişlerdir. Bu düşünürler, yaşadıkları toplumsal düzenin iyileştirilemeyeceğine inandıkları için, gerçekleşme şansı çok fazla olmayan, ideal, hatta düşsel bir toplum düzeni tasarlamışlardır. Bu ütopyalar, iki başlık altında toplanabilir.

Birincisinde düşünür, insanlar için her bakımdan mükemmel olduğuna inandığı, ideal bir toplumsal düzen tasarlar ve insanın, toplumun kurtuluşunun, ancak bu ideal düzen yaşama geçirildiği takdirde olanaklı olduğunu savunur. Onun gözünde olması gereken toplum düzeni, budur. Uygulamadaki toplum düzeni, bu ideal toplum düzenine göre şekillenmelidir. Ne var ki, bu ideal toplum düzeninin gerçekleşme şansı pek fazla olmadığı için, o bir ütopya olarak kalır. Bunlar, gerçekleşmesi istenilen ütopyalar olarak tanımlanabilir.

İkincisinde ise, düşünür yine olana, olup bitenlere bakar, fakat burada olması gerekene yönelmez. O, burada, olup bitenlerin birtakım olumsuz yönlerini hesaba katar ve her şeyin yine aynı seyri izlemesi durumunda, gelecekte nelerin olabileceğini tasarlar. Bu ikinci türden ütopyalar ise, daha çok korku ütopyaları olarak tanımlanabilir.


Ek Bilgi:

İdeal ya da yetkin toplum. İdeal bir toplum düzeni ya da yönetim biçimi ortaya koyan tasarım. Bilinen ilk ütopya örneği, Platon’un Devleti ve Yasalarıdır. Platonun bu eserlerinde olduğu gibi, bazı düşünürler, uygulamadaki düzeni anlamında ütopyalar geliştirmişlerdir. Bu düşünürler, içinde yaşadıkları toplumsal düzenin iyileştirilemeyeceği ne inandıkları için, gerçekleşme şansı çok fazla olmayan, ideal hatta düşsel bir toplum düzeni tasarlamışlardır. Bu çerçeve içinde düşünür, insanlar için her bakımdan ideal olduğuna inandığı, yetkin bir toplumsal düzen tasarlar ve insanın, dolayısıyla da toplumun kurtuluşunun, ancak bu ideal düzen yaşama geçirildiği takdirde mümkün olduğunu savunur. Başka bir deyişle, uygulamadaki toplum düzeni, bu ideal ve yetkin toplum düzenine göre şekillenmelidir. Ne var ki, söz konusu ideal ve yetkin toplum düzeninin hayata geçirilme şansı pek fazla olmadığı için. o bir ütopya olarak kalır.
Buradan da anlaşılacağı üzere, bir Ütopya karşısında, şu tavırlardan biri ya diğeri sergilenebilir: 1- Bir ütopyanın, ideal bir toplum düzeni ortaya koyduğu için, gerçek bir değeri vardır ve tanı olarak hayata geçirilemese bile, ona bir şekilde yaklaşmak mümkündür. 2- Bir ütopyanın, ideal bir toplum düzeni oluşturduğu ve varolan toplum düzenlerine değer biçerken kullanılacak bir standart sağladığı için, gerçek bir değeri vardır, bununla birlikte, bu ideal düzeni tam olarak hayata geçirmek bir yana, gerçekte ona yaklaşabilmek bile söz konusu olamaz. 3- Ütopyalar, gerçekleşme şansı hiç olmayan, gerçek dışı, idealist ve bundan dolayı da değersiz şemalardır.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder