Estetikte “güzel”in sistemli bir şekilde
sorgulanmaya başlanması ilk kez Baumgarten’le (1714-1762) birlikte
olmuştur. Fakat “güzel”e ilişkin ilk felsefi sorgulamalar, İlk Çağa kadar
uzanır. Sanatçılar ve filozoflar güzelliğin ne olduğu ve kaynağının
ne olduğu sorusuna cevap verebilmek için öncelikle doğadaki güzellikle
sanattaki güzelliği birbirinden ayırt etmiştir. Doğadaki güzellik, estetik
özneden (insandan) bağımsız olarak vardır. Yani verilmiş güzelliktir
(nesnelci görüş).
Mesela, güneşin deniz üzerinden doğuşu ve batışı
doğanın bir güzelliğidir. Sanattaki güzellik insan yaratıcılığının bir
sonucu olarak, sonradan ortaya çıkan bir güzelliktir. İnsanın estetik
bakışı olmadan güzellik olamaz. Çünkü onu beğenecek özneye ihtiyaç
vardır (öznelci görüş). Güzelliği filozoflar hep farklı tanımlamıştır.
Güzellik nedir? sorusunu ilk kez ele alan filozof Platon olmuştur.
Platon’a göre güzellik ideadır. Varlıklar güzel ideasından pay
aldığı ölçüde güzeldirler. Ona göre güzellik, kişiden kişiye ve çağdan
çağa değişmeyen bir değerdir.
Aristoteles’e göre güzellik, matematiksel olarak
orantılı ve ölçülü olandır. Plotinus’a göre güzellik, “ilahi aklın”
evrende ışımasıdır. Kant’a göre güzellik, hiçbir çıkar gözetmeksizin
hoşlanmaktır. Schiller’e göre güzellik, aklın ve duyuların şekillenmesidir.
Hegel’e göre güzellik, “Geist”in nesnelerde görünmesidir.
Derleyen: Sosyolog
Ömer YILDIRIM
Kaynak: Atatürk Üniversitesi
Sosyoloji Bölümü 1. Sınıf "Felsefeye Giriş" ve 3. Sınıf
"Çağdaş Felsefe Tarihi" Dersi Ders Notları (Ömer YILDIRIM); Açık Öğretim Felsefe Ders Kitabı
"Çağdaş Felsefe Tarihi" Dersi Ders Notları (Ömer YILDIRIM); Açık Öğretim Felsefe Ders Kitabı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder