Şifoniyerin
çekmecelerinden bir tanesini açıp içinden ambalajı açılmamış bir paket
çıkardı. Kağıdı yırttığında paketin içinden ipekli bir eşarp akarcasına
düştü kucağına. Onu kaldırıp kumaşı koklamak istercesine yüzüne yaklaştırdı.
Gözleri doldu; ” Dokuz-on yıl önce İtalya seyahatinde almıştım. Onu hiç
kullanmadı, çok özel bir gün için sakladığını söylemişti. Düşünüyorum da,
o özel gün bugündür…” Bana döndü ve: “Hayatındaki her gün özeldir, bunu
unutma ve hiçbir şeyi erteleme, saklama…” dedi. En yakın dostum bugün
eşini kaybetmişti. Ben söylediklerini hiç unutmadım. Onlar hayatımı
değiştirdi diyebilirim.
Bugün
daha çok okuyup daha az ev işi ile uğraşıyorum. Terasa çıkıp
bahçedeki çalılıklara aldırmayarak baharın tadına varıyorum. Ailem ve
arkadaşlarımla işte olduğumdan daha fazla vakit geçiriyorum. Anladım ki
hayat değerlendirilmesi gereken bir birikimdir. Kristal kadehleri sadece
bayramlarda değil, her gün kullanıyorum. Yeni ceketimi giyip markete
gidiyorum. Canım istediğinde hoşuma gittiği için en sevdiğim parfümü
sıkıyorum. “Bir gün…” veya “Belki bir gün…” ifadelerini sözlüğümden
çıkardım. Herşeyi şimdi görmek, duymak ve yapmak istiyorum. Eğer dostumun
eşi yarın hayatta olmayacağını bilseydi ne yapmak isteyeceğinden emin
olamam. Düşünüyorum da, ailesini ve dostlarını aramak isterdi.
Belki
de ben de telefon ederdim eski dostlarıma, dargınlıkları bitirmek için,
kalplerini bir şekilde kırdıysam özür dilemek için. Belki de arkadaşımın
eşi bir kez daha Boğaz’da yemeye gitmek isterdi(en sevdiği manzara). Ve
işte o yapmadığım için üzüleceğim şeyler, eğer günlerim sayılı olduğunu
bilseydim; Üzülürdüm, eğer ararım deyip aramayı ertelediğim dostlarımı
aramazsam… Üzülürüm, eğer yazmam gereken mektupları yazmayı erteleyip
yazmazsam… Üzülürüm, eğer sevdiklerime onları sevdiğimi daha çok
söyleyemezsem. Bugünden sonra hayatımdaki hiçbir şeyi kaçırmayacağım! Sevinçlerimi
ve gülümsememi ertelemeyeceğim! Tekrar ediyorum; her gün Özeldir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder