Numen (Noumenon) veya Ding an sich, yani “kendinde
olan şey“, Kant felsefesinde fenomenin ötesindeki bilinemez ve tanımlanamaz
“gerçeklik”, “gerçek bilgi” manasındadır. Bilginin imkânı ya da imkânsızlığına
yönelik düşünceler çerçevesinde, özne’nin ilişki kurduğu nesnenin görüntüsünün
ardındaki gerçek özünü tanımlama çabası olan numen, somutun ifade bulduğu
“fenomen”‘in karşıtı olup, varoluşsal özü ifade eder. Herhangi bir varlığın
algımızdan bağımsız, kendi içinde oluşur.
Etimolojik olarak Yunanca “nous“dan (akıl)
gelmektedir. Çoğulu Noumena`dır. Her ne kadar bazı yazarlar “noumena”yı
kullanmayı daha uygun görmüş olsalarda sadece tekil veya çoğul hâlinin
kullanımı bile sorun yaratmaktadır. Zira “numen”, algıladığımız fenomenin
ötesindeki bilinemez gerçeklik olduğu için, gerçekte “tekil” veya “çoğul” olma
hâli yani ferdiyet de bir numendir. Kant felsefesinde numenin karşıtı
fenomendir; çünkü fenomen algılarımızla oluşturduğumuz dünya, algılarımızla
kavradığımız “gerçeklik” ve “bilgi”dir.
Alman düşünürü Kant’a göre öz, kendinde şey ve
phenomenon karşıtı olarak numendir. Asla bilinemez. Bizler sadece nesnelerin
görünüşlerini bilebiliriz, kendinde ne olduklarını bilemeyiz.
Kant bu konudaki düşüncelerini ve görüşlerini “Saf
Aklın Eleştirisi” isimli eserinde belirtmiştir.
Alıntıdır
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder