9 Şubat 2019 Cumartesi

Pozitivizm (Olguculuk)

Pozitivizm (Olguculuk) Olguculuk, bilginin alanı ve sınırlan ile ilgili bir görüştür. Bu kavramı ilk defa kullanan Fransız filozofu A. Comte'tur. Pozitivizme göre, felsefe bilimsel verilere dayalı olarak yapılmalı, metafizik konularla ilgilenmemelidir.Pozitivist düşünüş, duyu verileri ve deneye dayalı düşünüş demektir. Bu yaklaşım, metafiziğe karşıdır ve araştırma alanını olgularla sınırlar. Comte da Kant'ın açmış olduğu yolda ilerler ve metafiziğin imkânını reddeder. O, her türlü gerçek bilginin ve bilimin alanını olgularla, olgusal olarak önümüzde bulunan şeylerle sınırlar. Comte, deney dünyası içinde bulunmayan veya hakkında deney aracılığıyla bir bilgi sahibi olamayacağımız her türlü varlık ve konu ile ilgili araştırmaları yararsız sayar.

Comte’a göre, biz, sadece duyularımızla algıladığımız deney ve gözlemlerin konusu olan olguları biliriz. Bir olayın özünün ya da gerçek sebebinin ne olduğunu araştırmak, anlamsız ve gereksizdir. Biz ancak, bir olayın art arda geliş ve benzerlik bakımından öteki olaylarla ilişkilerinin ne olduğunu bilebiliriz. Bu nedenle, olgular arasındaki değişmez ilişkileri bulmak gerekir. Bu da gözlem ve deneyle gerçekleşir. Gözlem ve deneyle elde edilen bilgi ise, pozitif bilgidir. Pozitif bilgi, tarihsel evrimin sonucu ortaya çıkmıştır ve insan zihninin ulaştığı en yüksek düzeydir, insan zihni bu düzeye üç aşamada ulaşmıştır.

Comte'un ortaya atmış olduğu üç hâl yasasına göre insan zihni geçmişte iki aşamadan geçmiştir: Bunlardan birincisi teolojik zihin aşamasıdır. Bu aşamada insanlar, evren hakkında sağlıklı bilgilere sahip olmadıkları için, olayların arkasında tanrısal güçler aramışlar ve olayların açıklayıcı nedeni olarak bu güçlen göstermişlerdir. İkincisi, yani metafizik zihin aşamasında ise yine insan zihni kâfi derecede gelişmemiştir. Bu nedenle insan, bu aşamada da olguların gerçek bilgisine sahip değildir. Bunun sonucu olarak da, insan olayların arkasında fizik ötesi güçler aramış ve onları, yani olayları "öz", "en yüksek neden", "özgürlük" gibi gizli, soyut güçlere dayanarak açıklamıştır.

Comte'a göre insanlığın içinde bulunduğu en son aşama, pozitif zihin aşaması veya pozitif düşünce devridir. Bu devirde artık olguların kendilerinden ileri gidilmeyecek, olgular doğa yasalarına göre açıklanacaktır. Comte'a göre bu açıklama modeli ile yalnızca doğa olayları değil, toplumsal, ahlâkî, kültürel olaylar da aydınlığa kavuşturulacaktır. Böylece pozitif bir doğa biliminin yanında pozitif bir toplum bilimi ve pozitif bir ahlâk yaratılması mümkün olacaktır. O hâlde sonuç olarak gerçek felsefe, bir bilim olmak zorunda olduğu gibi gerçek bilim de yalnızca pozitif olanla, yani duyu ve göz-lemlerimizle, deneylerimizle bize verilmiş olanla ilgilenmek zorundadır.

Olguculuğun çağımızdaki gelişimi neopozitivizm (yeni olguculuk) adını taşır. Temsilcileri Ernst Mach (Örnst Mah, 1838-1916), Rudolf Carnap (Rudolf Karnap, 1891-1970) ve Hans Reichenbach (Hans Rayhenbah, 1891- 1953)’tır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder