Pozitivizm (Olguculuk) Olguculuk, bilginin alanı ve sınırlan ile ilgili bir
görüştür. Bu kavramı ilk defa kullanan Fransız filozofu A. Comte'tur. Pozitivizme göre, felsefe bilimsel verilere
dayalı olarak yapılmalı, metafizik konularla ilgilenmemelidir.Pozitivist
düşünüş, duyu verileri
ve deneye dayalı düşünüş demektir. Bu yaklaşım, metafiziğe karşıdır ve
araştırma alanını olgularla sınırlar. Comte da Kant'ın açmış olduğu yolda ilerler ve metafiziğin imkânını
reddeder. O, her türlü gerçek bilginin ve bilimin alanını olgularla, olgusal olarak önümüzde
bulunan şeylerle sınırlar. Comte,
deney dünyası içinde bulunmayan veya hakkında deney aracılığıyla bir bilgi
sahibi olamayacağımız her türlü varlık ve konu ile ilgili araştırmaları yararsız
sayar.
Comte’a
göre,
biz, sadece duyularımızla algıladığımız deney ve gözlemlerin konusu olan
olguları biliriz. Bir olayın özünün ya da gerçek sebebinin ne olduğunu
araştırmak, anlamsız ve gereksizdir. Biz ancak, bir olayın art arda geliş ve benzerlik
bakımından öteki olaylarla ilişkilerinin ne olduğunu bilebiliriz. Bu nedenle,
olgular arasındaki değişmez ilişkileri bulmak gerekir. Bu da gözlem ve deneyle
gerçekleşir. Gözlem ve deneyle elde edilen bilgi ise, pozitif bilgidir. Pozitif
bilgi, tarihsel evrimin sonucu ortaya çıkmıştır ve insan zihninin ulaştığı en
yüksek düzeydir, insan zihni bu düzeye üç aşamada ulaşmıştır.
Comte'un ortaya atmış olduğu üç hâl yasasına göre insan zihni geçmişte iki aşamadan geçmiştir: Bunlardan
birincisi teolojik
zihin aşamasıdır. Bu aşamada
insanlar, evren hakkında sağlıklı bilgilere sahip olmadıkları için, olayların
arkasında tanrısal
güçler aramışlar ve
olayların açıklayıcı nedeni olarak bu güçlen göstermişlerdir. İkincisi, yani metafizik zihin aşamasında ise yine insan zihni kâfi derecede gelişmemiştir. Bu nedenle insan,
bu aşamada da olguların gerçek bilgisine sahip değildir. Bunun sonucu olarak
da, insan olayların arkasında fizik ötesi güçler aramış ve onları, yani olayları "öz",
"en yüksek neden", "özgürlük" gibi gizli, soyut güçlere
dayanarak açıklamıştır.
Comte'a
göre insanlığın içinde bulunduğu en son aşama, pozitif zihin aşaması veya pozitif düşünce devridir. Bu devirde
artık olguların
kendilerinden ileri gidilmeyecek, olgular doğa yasalarına göre açıklanacaktır. Comte'a
göre bu açıklama modeli ile yalnızca doğa olayları değil, toplumsal, ahlâkî, kültürel
olaylar da aydınlığa kavuşturulacaktır. Böylece pozitif bir doğa biliminin
yanında pozitif
bir toplum bilimi ve pozitif bir ahlâk yaratılması mümkün olacaktır. O hâlde sonuç olarak
gerçek felsefe, bir bilim olmak zorunda olduğu gibi gerçek bilim de yalnızca pozitif olanla, yani duyu ve göz-lemlerimizle,
deneylerimizle bize verilmiş olanla ilgilenmek
zorundadır.
Olguculuğun çağımızdaki gelişimi neopozitivizm
(yeni olguculuk) adını taşır. Temsilcileri Ernst Mach
(Örnst
Mah, 1838-1916), Rudolf Carnap (Rudolf Karnap, 1891-1970) ve Hans Reichenbach (Hans Rayhenbah, 1891-
1953)’tır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder