Felsefeyi görgül dil çözümlemelerine indirgeyen
yeni-olgucu görüş. 1920'lerde yeni-olguculuğun mantıkçı olguculuk
akımından türeyen mantıkçı görgücülük (Dilimizde bu anlamda mantıki
ampirizm, mantıksal ampirizm ya da mantıksal görgücülük deyimleri de
kullanılmaktadır) özellikle Carnap, Reichenbach, Bergman, H. Feigl, Hempel
ve Frank tarafından izlenmiştir. Mantıksal olguculuktan farkı, felsefeyi
indirgedikleri dilin, kişisel deney dili yerine, bilimin görgül dilini (eş
deyişle, duyularla algılanabilen fiziksel nesneleri dile getiren dili)
kabul etmeleridir. Bununla beraber görgücülüğü öznel düşünceci acıdan
yorumlamakta, kaynakları olan, mantıkçı olguculuktan ayrılmamışlardır.
Bu
anlayışa göre felsefenin kendine özgü bir konusu yoktur, görevi sadece
dil'in mantıksal çözümünden ibarettir. İleri sürdüklerine göre matematik,
mantığın bir dalıdır; ne var ki matematik de, mantık da önsel ve
genelemeci ıralıdır. Bu arada, bütün idealist öğretiler gibi, tarihsel ve
diyalektik maddecilik öğretisine de karşı çıkmaktan ve anamalcılık
yararına savlar ileri sürmekten geri kalmazlar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder