Eylemin
özünü araştıran, yargılamadan anlamaya çalışan insandır. Hiçbir şeye
şaşmaz, kuşkucudur. Herkesle anlayacakları bir dille konuşur ve
sözcüklerin sahip oldukları gücün farkındadır. Entelektüel kapasitesi
geniştir. Farklı kültürdeki insan davranışlarından haberdardır. At
gözlükleri kullanmaz. Dogmaları yoktur.
Fen-edebiyat
fakültelerinin Psikoloji bölümlerini bitirenler, "psikolog" unvanı
alırlar. Ancak her bilim dalında olduğu gibi psikolojide de uzmanlaşmak
gerekir. Genelde tercih edilen uzmanlık alanları gelişim psikolojisi,
klinik psikoloji, sosyal psikoloji, endüstri psikolojisi, deneysel
psikoloji, adli psikoloji ve psikometridir. Psikologlar uzmanlık
yaptıkları alanlarda çalıştıklarında, daha yetkin, daha etkili, daha
güvenli ve başarılı olacaklardır. Psikologun, mesleki bilgi birikiminin
yanı sıra, kişilik özellikleri de önemlidir. İçtenlik, spontanlık, empati
kurma becerisi, sosyal olaylara ve ülke gerçeklerine duyarlılık, kendi
duyguları ile yüzleşebilme becerisi, bağdaşım içinde olmak, terapötik etkililiğini
artıracaktır. Bu nedenle psikolog, eylemin özünü araştıran, yargılamadan
anlamaya çalışan insandır.
Psikologlar,
2368 sayılı kanunun 4. maddesindeki "...özel kanunlarına göre meslek
ve sanatlarını serbest olarak icra etme hak ve yetkisine sahip olanlar..."
kapsamına dâhil edilmişlerdir. Bu kanunun 2. ve 4. maddelerine uyulmak
suretiyle de serbest çalışabilirler. Ayrıca herhangi bir devlet kurumunda
çalışan psikologlar da mesai saatleri haricinde özel hastane
ve poliklinikler de hizmet verebilirler. Psikolog problemi sizin için
çözmez, size problemi çözme güveni ve becerisi kazandırmaya çalışır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder