Saldırganlık
(aggression), bir başka kişiye fiziksel veya psikolojik zarar
verme niyetiyle sözlü veya fiziksel davranışta bulunma şeklinde tanımlanabilir.
Saldırganlık, bazen eşanlamlı kullanılsa da, şiddet ve düşmanlıktan farklıdır.
Şiddet terimi, daha ziyade fiziksel saldırganlıkla sınırlı olarak
kullanılmaktadır. Saldırganlık, şiddet içermeyen yollardan da (Jestler.
mimikler, eleştiriler, ironi, fantazmlar, vb.) kendini gösterebilir: Düşmanlık
ise saldırganlığın daha ziyade tutumsal yanına tekabül etmektedir. Bir toplumda
nelerin ’saldırgan’, dolayısıyla ’suç’ olarak niteleneceği, toplumun normlarına
ve tolerans eşiğine bağlıdır. Saldırgan davranışlar amaçlan bakımından
farklılaşırlar. Bir diğerinin korku veya öfke yaratan saldırgan davranışlarına
karşılık olduğunda savunucu saldırganlık, diğerine doğrudan zarar vermek
amacını taşıdığında düşmanca saldırganlık (veya içtepisel saldırganlık),
diğerine zarar verme niyeti olmadan, belirli bir amaca (bir takım imkân veya
kaynaklara ulaşma, belirli bir statüyü koruma veya elde etme gibi) ulaşmak için
yapıldığında araçsal saldırganlık söz konusudur. Saldırganlık konusundaki
sosyal psikolojik araştırmalar, kitle iletişim araçlarının etkisi, aile içi
şiddet, günah keçisi arayışı, gruplar arası düşmanlık ve Önyargılar konularında
yoğunlaşmış görünmektedir. Literatürde, saldırganlık konusunda çeşitli
yaklaşımlar görülmektedir: Biyolojik veya içgüdü temelli yaklaşımlar,
engellenme-saldırganlık modeli, Öğrenme teorisi, bilişsel yaklaşımlar gibi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder