İbn Rüşd (Averroes)
İBN RÜŞD (AVERROES) (1126-1198) İbn Rüşd, Batı’da Averos diye tanınmaktadır. Aristo’nun en önemli yorumcusudur. Avrupa’da İslâm dünyasının en büyük filozofu olarak kabul edilmektedir. Kordoba’da (İspanya’da) doğan ve babası yargıç olan İbn Rüşd, din felsefesi ve hukuk öğrenimi yapmıştır. Fakat o bunları aşarak edebiyat, şiir, tıp ve bütün bilimlere karşı büyük bir ilgi göstermiştir.
Bugün kısmen veya tamamen kayıp olan birçok Yunanca kitaplar, hâlâ İbn Rüşd’ün tercüme ettiği şekliyle bilinmektedir. Eleştirel bir görüşle ve sistematik bir şekilde çalışan İbn Rüşd, Aristo’nun anlaşılmasında önemli bir hizmeti olduğu için Batı’da “Büyük Yorumcu/Eleştirici” (Commentator) olarak tanınmaktadır.
İbn Rüşd’ün hemen hemen bütün eserleri Ortaçağın iki bilim diline çevrilmiş ve sonuçta Latin dünyasında İbn Rüşdçülük (Averroisme) Batı dünyasında kültür merkezlerinin etkili fikir akımı halini almıştır.
İbn Rüşd’ün eserleri daha başlangıçta Yahudi müelliflerin ilgisini çekmiş ve büyük bir kısmını İbranice’ye çevirmişlerdir. Belki de bunda Yahudi bir aileden gelme olduğu söylentisinin de etkisi olmuştur. Yahudi çevirmenler, onun eserlerinden bir kısmını İbranice’ye tercüme ederken, bir kısmını da Arapça, fakat İbrani harfleriyle yazmışlardır. Nitekim Paris Bibliotheque National’in İbranice bölümünde filozofun yaklaşık elli eserinin yazması günümüze intikal etmiştir. Viyana’da da yaklaşık kırk nüsha bulunmaktadır.
İbn Rüşd’e göre felsefe öğrenmek dinî bir zorunluluktur. Din, var olanlara akılla bakmayı ve değerlendirmeyi zorunlu tutmaktadır. Başka dinlerin ve ideolojilerin fikirlerini öğrenmek de, aynı şekilde bir zorunluluktur. Gerçek her nerede ise alınır ve yararlanılır. Eskilerin kitaplarındaki bilgilerle, dinin bildirdikleri amaç bakımından benzerdirler.
İbn Rüşd, felsefeyle uğraşanların ve olaylara akılcı açıdan bakanların sapıttıklarını ileri sürenleri eleştirir. Ona göre, akıl ve felsefe, gerçeğe ulaştırıcı en önemli yaşamsal enstrümanlardır.
Bilim insanı olmayanlar, İbn Rüşd’e göre, gerçeğe ulaştırmada insanlara rehberlik yapamazlar. Aklî düşünce ürünü yapıtların okunmasını engellemek, dinin emirlerini engellemek gibidir.
İbn Rüşd, İslâm dünyasında akılcı yaklaşımı benimseyenlerin öncüsü kabul edilmektedir. Bu anlamda Cumhuriyetimizi kuran entelektüel kadro için esin kaynağı olmuştur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder