Ön
yargı, başka insanlara veya gruplara karşı hoşgörüsüz, haksız ve ayrımcı tutumlardır.
Bir grup veya o grubun üyeleri hakkında olumsuz bir değerlendirme olarak da tanımlayabiliriz.
Ön yargı, ırkçılık (Ermeniler kötüdür!), cinsiyetçilik (Saçı uzun olanın aklı
kısadır.), yaşa göre ayrımcılık (Çocuklar beceremez !) , türe göre ayrımcılık
gibi mantıksız ve anti sosyal davranışlara yol açar. Schleiermacher’e göre ise
“Ön yargılar yan tutma ve acelecilikten
kaynaklanır”. Ona göre, yan tuttuğundan dolayı otoritelere itaat eden kişide peşin
hükümler bulunur. Bireyi belirleyen peşin hükümler onun yan tutmasından
kaynaklanır. Ön yargı (veya hoşgörüsüzlük), hissedilebilir ve açığa vurulabilir
bir şeydir. Bir grubun tamamına veya bir şahsın doğrudan kendisine
yöneltilebilir. Çünkü o şahıs, artık bir grubun üyesi olarak algılanmaktadır.
Ön
yargıda diğer insanları grup aidiyetlerine göre değerlendirici bir tutum söz
konusudur. Ön yargılar, belirli bir dış grup hakkındaki olumsuz dogmatik
kanaatleri içerdikleri için bir taraftan çok önceden ifade edilmiş, olgunlaşmamış,
her türlü kanıttan önce peşinen karar verme ve diğer taraftan da bireyden
ziyade gruba yönelik oluş söz konusudur. Eğer ön yargılar davranışa dönüşür
ise, artık bunun adı dışlamadır. Ön yargı, düşünmeden bir tavır almadır. Ön
yargı akıl öncesidir, rasyonel bir teste tabi tutmadan yaptığımız bir tercihtir
ve akılcı nedenlere dayanmayan sezgiler ve içgüdüler ile belirlenir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder