Toplumsal Statü
Bireyin
toplum içinde aldığı yere, toplumsal statü ya da konum denir. Toplumsal yapının
en küçük birimini statüler oluşturur. Statü, bireylerin her türlü özelliklerinden
bağımsız ve toplum tarafından uygun görülen mevki veya pozisyondur. Toplumsal
ilişkiler toplumsal statüler çerçevesinde gerçekleşir. Gruplar, amaçları
doğrultusunda üyelerinin aktif olmasını ister. Buna bağlı olarak her toplumsal
grupta bir iş bölümü vardır. Bu iş bölümüne göre bireylerin statüleri oluşur.
Örneğin, okul grubunda öğretmenlerin, yöneticilerin, öğrencilerin ve hizmetlilerin
statüleri farklı olur. Farklı statülerle bütünün amacı gerçekleşir.
Bir
toplumda bireyin statüsünü o toplumda geçerli olan değer yargıları belirler. Statüler,
genel olarak iki grupta incelenebilir:
Verilmiş
statüler : Doğumla getirilen değişmez
statülerdir. Bireyin, statüsü üzerinde yapabileceği hiçbir şey yoktur. Örneğin;
bir kişinin kız-erkek, siyah-beyaz, çocuk-genç-yaşlı olması vb. gibi.
Kazanılmış
statüler : Bireyin eğitim, öğrenim ve
deneyim yoluyla edindiği statülerdir. Örneğin; anne-baba olmak, öğrenci, avukat,
hemşire, bakkal olmak gibi statüler belli bir çabayla elde edilir.
Statüler,
burada açıklanan şekilleri yanında işlevleri bakımından da bölümlere
ayrılabilir. Bunlar, üst ve alt statülerdir. Örneğin, doktorluk hasta
bakıcılığına, mühendislik teknisyenliğe göre, parti genel başkanlığı da parti
üyeliğine göre üst statüyü oluşturur. Birey,
hayatında verilen ve kazanılmış statüleri yoluyla; birden çok statünün sahibi
olur. Örneğin, evde anne, hastanede doktor ve yaşlandığında babaanne olmak
gibi. Bunun nedeni, toplum içindeki bireyin birden fazla gruba üye olmasıdır.
İşte bireyin toplumda "başat" önemi bulunan gruptaki yerine
"anahtar statü" adı verilir. Anahtar statü, bireyin diğer statülerinden
daha ön plandadır. Anne, yönetici, dernek üyesi olan bir kadının anahtar
statüsü yöneticilik olabilir. Birey bu statüsüne bağlı rollerini gerçekleştirmeye
önem verir. Toplumun değerler tablosu, anahtar statünün belirlenmesinde
etkilidir. Örneğin, eğitimin değerli olduğu bir toplumda buna dayanarak
kazanılan statüler anahtar statüler olarak bireylerce benimsenebilir. Bu,
onlara toplumsal bir saygınlık da kazandırır.
Şu
da bir gerçektir ki gerek "anahtar statü", gerekse önem dereceleri
farklı (üst-alt) statülerden biri, tek başına bireyin statüsünü belirtmez.
Çünkü bireyler kazandıkları statülerin ortalaması ile bir hayat biçimi
edinirler. Bu durum onların hangi sınıf-tabaka içinde bulunuşlarıyla ilgilidir.
Örneğin; çalışan işçi, memur, çalıştıran patron - sanayici, tüccar gibi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder