A
posteriori
Deneyden önce olan. Deneyden sonra olan
anlamındaki A posteriorinin (sonsal) karşıtıdır. Deneyden çıkarsamadığı ve bundan ötürü de
deneyden önce olduğu varsayılan bilgi sorunu antikçağ yunan düşüncesinde
oluşmuş, skolâstiklerce geliştirilmiştir. Alman düşünür Kant’ın sisteminde önem
kazanmıştır. Her iki terimi de ortaya atan XIV.
Yüzyıl skolâstiklerinden Albert le Grande de Saxe’tır.
Antikçağda Aristoteles tümelden tikele yapılan uslamlamayı önsel kanıt (apriori) ve buna karşı tikelden tümele yapılan uslamlamayı sonsal kanıt (aposteriori) saymıştır. Çünkü birincisinde ussal bir ilkeden ikincisindeyse duyumlarla algılanan ve bundan ötürü de deneysel olan bilgilerden yola çıkılıyordu. Birincisi önsel bilgiden yola çıkan bir tümdengelim uslamlama ikincisi sonsal bilgiden yola çıkan bir tüme varan uslamlamaydı. Özellikle Hristiyan metafiziği, Tanrının varlığını kanıtlamak için deneyden yararlanmak imkansız bulunduğundan, zorunlu olarak ussal ve bundan ötürü de önsel olan (apriori)’dan yararlanmıştır. Gerçekte hiçbir önsel bilgi bulunmadığı halde önselliğin yüzyıllarca savunulmasının gerçek nedeni bu zorunlulukta yatar. İdealist felsefe tarihi bir bakıma böylesine bir savunmanın tarihidir. Fakat bilimsel açıdan hiçbir önsel bilgi yoktur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder