Üstün Zekalılık
Zeka bölümü 120'nin üzerinde olanlar üstün zekalıları oluşturur. Başarılarıyla tanınmış
insanların çoğu üstün zekalılar arasından çıkar. Üstün zekalı çocuklar
yaşıtlarına göre çok daha erken yaşlarda konuşmaya ve yürümeye başlar. Çevresindeki
olayları ve nedenlerini çabuk kavrar. Zihinsel faaliyetleri daha fazladır.
Örneğin; İngiliz filozofu John Stuart Mill 'in zeka bölümünün 190 olduğu kabul
edilir. Mili 3 yaşında Yunanca öğrenmeye başlamış. Goethe 8 yaşında
üniversiteye hazırlanmıştır. Zeka bölümünün ise 185 olduğu tahmin edilmektedir. Her 400 çocuktan birinin üstün zekalı olduğu
sanılmaktadır. İyi eğitim görmüş, iyi yetiştirilmiş üstün zekalılar toplumun
dinamik gücünü oluşturur.
Zeka düzeyi düşük olanlar yanında, zeka düzeyi yüksek çocuklar da birey, aile ve
toplum açısından sorun yaratırlar. Algıları, düşünceleri, öğrenmeleri kendi yaş
gruplarında bulunan çocuklara oranla üstün olduğundan, bunlar için özel eğitim
yapan kurumlar gereklidir. Bunlar zekalarına uygun biçimde eğitilip
değerlendirilemezlerse birçok ruhsal sorun, hatta bunalımlar ortaya çıkabilir.
Öte yandan, ender bulunan ve iyi eğitilirse bilim ya da sanat yönünde topluma
büyük katkılar sağlaması olası bir değer yitirilmiş olur. Üstün zekalılıkta da kalıtım ve çevre koşulları
birlikte etken olmaktadır. Zeka testlerini geliştiren psikologlardan L. Terman, zeka testinden 130 dolayında
puan alan 1.500 çocuğu 35 yıl boyunca izlemiştir. Bu çocukların %50'sinin
yüksek öğrenimi olan ya da uzmanlıkları olan kişilerin çocuğu olduğunu bildirmiştir.
Bunların çoğunun başarılarının devam ettiği saptanmıştır. Üstün zekalı olduğu halde yaşamda başarılı olamayan kişiler de vardır. Çevre koşulları bu nedenle
önemlidir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder