ilkçağda
felsefe ile bilimler arasında kesin farklar yoktu. Felsefe bütün bilimleri
kapsıyordu ve bilimler kendi özel araştırma alanlarını ve metotlarını henüz
ortaya koymamışlar ve felsefeden ayrılıp bağımsız hale gelmemişlerdi. Ama
bilimler evrensel bir bilgi olarak kabul edilen felsefeden zamanla ayrıldılar.
İlk önce geometri ve daha sonra mekanik bilimleri bağımsız hale geldi.
Geometrinin bağımsız hale gelmesine Eukleides (İ.Ö. III. yy) mekanik biliminin
bağımsızlaşmasına da aynı çağda yaşamış olan Arkhimedes önayak oldu. Fizik
bilimi Galileo (1564-1642) ve Newton (1643-1727) tarafından felsefeden bağımsız
olarak kuruldu. Daha sonra XVII. yy. da Lavoisier ile kimya XIX yy. da Claude
Bernard ile biyoloji bağımsız bilimler haline geldi. Psikoloji ve sosyoloji
bilimleri insanla ilintili konuları ve problemleri kendi özel metotları ile ele
alarak incelediler. Tabiat bilimleri gibi insanla ilintili bilimler de
inceledikleri olayları ölçüye vurup nicelik (kemiyet) olarak kesin bilgiler
halinde dile getirmeye çalıştılar. Bilimin bu ilerleyişi bir zamanlar bütün
bilgilerı kapsayan evrensel bir bilim olarak kabul edilen felsefenin alanını
gittikçe daralttı. Hatta bilimlerin inceledikleri olaylar ve bu olayların bağlı
olduğu kanunlar hakkında sağlam bilgiler verdikleri ama felsefenin bu çeşit
bilgilere ulaşamadığı ve bundan ötürü artık aşılmış bir düşünce tarzı olduğu
ileri sürüldü. Bilimlerin yanı sıra felsefenin gereği olmadığı savunuldu. Hele
felsefenin varlık tanrı ve insan ruhu hakkında bilgi vermek iddiasında olan
bölümünün yani metafizik'in hiçbir bilimsel değer taşımadığı söylendi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder