26 Mayıs 2020 Salı

Felsefi Düşüncenin Özellikleri

Felsefi Düşüncenin Özellikleri
En genel anlamı içinde soru sormanın sonucu olan ve insanla insan yaşamıyla ilgili problemlere karşı ilginin gelişmesiyle başlayan düşünce türü.
Buna göre felsefe zor ve çözülemeyen yaşam problemleriyle karşılaşmaktan bu problemlerle uğraşmaktan korkmayan bir yaklaşım düşünsel bir tavır olmak durumundadır.
Felsefe insan yaşamının anlamıyla varlık bilgi ve değerle ilgili sorulara bir yanıt getirmeye bu konularda ortaya çıkan problemleri çözümlemeye çalışırken işe sıfırdan başlamayıp belli bir bilgi birikimine sahip olunduğunu varsayarak çözüm getirmeye çalışır. Çünkü insanların yaşamlarında neyin önemli olduğunu değerlendirebilmeleri için hayatla ilgili bazı deneyimlere sahip olmaları gerekir. Demek ki felsefe insan yaşamının anlamıyla ilgili sorulara yanıt verirken başka bilgi türleri tarafından sağlanan bilgilerden yararlanarak genel bütüncül ve kuşatıcı yanıtlar getirmeye çalışır.
Bununla birlikte felsefeyi felsefe yapan şey insan yaşamının anlamıyla ilgili sorular sormak problem görebilmektir. Zira insan için önemli olan yalnızca felsefe okumak ve felsefeyi bilmek değildir felsefe yapmaktır felsefi davranabilmektir. Felsefe yapmak ise felsefi hissetmeyi ve felsefi düşünmeyi gerektirir. Felsefe yapmak varlığı ve bilgiyi bir bütün insan yaşamıyla ilgili olay ve problemleri çok boyutlu olarak görmek ve her yönüyle kavramaya çalışmak anlamına gelir.
Felsefi düşünce araştırmaya ve eleştirel bir tavra dayanan bir düşüncedir. Yani felsefi düşünce kendisine veri olarak aldığı her tür malzemeyi aklın eleştirici süzgecinden geçirir. Her şeyi olduğu gibi kabul eden merak etmeyen ve kendisine sunulanla yetinen bir insan için felsefe söz konusu olamaz. Felsefi düşünce şeylerin niçin oldukları gibi olduklarını merak eden hayatı bütün boyutlarıyla görmeyi yaşamın bütün boyutlarını göz önünde bulundurmayı bilen açık ve sorgulayan bir zihnin ürünüdür.
Felsefi düşünce akıl temelli soruşturma ve refleksif bir düşünme yönteminin sonucu olan bir düşüncedir. Felsefede söz konusu olan düşünce kendi üzerine dönmüş olan ve kendisini konu alan bir düşüncedir. Buna göre felsefeci doğrudan doğruya doğa tarih toplum üzerinde eleştirici bir bakış açısıyla düşünebileceği gibi çeşitli bilimler tarafından sağlanan malzeme üzerine de düşünebilir. Yine o bir problemi yalnızca bir bakış açısından bir bakımdan ele alan diğer disiplinlerin bilgi türlerinin tersine bir problemi bütün yönleriyle ele almayı içerir.
Felsefi düşünce ayrıca çözümleyici ve kurucu bir düşüncedir. Yani felsefi düşüncenin analiz ve sentez gibi işlevleri söz konusudur. Analiz söz konusu olduğunda filozof kendisinin de içinde bulunduğu ve bir parçasını teşkil eniği dünyayı anlamak ve kavramak için kendisine sunulan her türlü bilgi deney algı ve sezgi sonuçlarından oluşan düşünceyi analiz eder açıklığa kavuşturur. Fakat filozof bununla yetinmez yani dünyayı parçalanmış bir halde bırakmaz; analize koşut olan başka bir düşünme tarzı ile üzerinde düşünülmüş çözümlenmiş aydınlığa kavuşturulmuş malzemeden hareketle dünyayı yeniden inşa eder bir birlik ve bütünlüğe kavuşturur. Nihayet felsefi düşünce evrenseldir çünkü insan yaşantısına giren her şey felsefeye konu oluşturabilir. En basit bir algı öğesinden (örneğin dokunduğum masanın sertliği) en karmaşık bir düşünme sistemine (örneğin Einstein'ın genel rölativite teorisi) kadar her şey felsefeye inceleme konusu olabilir. Öte yandan felsefede söz konusu olan insan yaşantısı şu ya da bu insanın değil genel olarak insanın yaşantısıdır.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder