Hristiyanlık ve yahudilikte dine karşı suç işleyen kimselere yetkili dini
şahsiyetler veya meclisler tarafından verilen, dinden ve topluluklarından atma
cezası.
topluluktan çıkarma cezasına bütün eski dünya kavimlerinde rastlanmaktadır. yahudiliğin ilk dönemlerinde ahdi bozan ve ahd kanunlarını çiğneyenler, allah’ın lanetiyle cezalandırılmışlardı. topluluktan ve sosyal bütün haklardan mahrum etme cezası olan “aforoz” ise, ezra zamanında bağımsız bir müessese haline gelmiştir. ilk defa hahamlar tarafından uygulanan sinagogdan uzaklaştırma muamelesiyle bu ceza kesin şeklini almıştır. söz konusu ceza, talmudcular amoraim zamanında (m.ö. 200-500) üç şekilde ortaya çıkmıştır. bunlar; fazla önemli olmayan yasakların çiğnenmesi sebebiyle verilen kınama cezası demek olan “nezifa”, cemaatle münasebeti yasaklayan, yas tutmaya mecbur eden “niddui (küçük aforoz)” ve kişinin suç işlemekte ısrar etmesi durumunda uygulanan ve toplumdan atılmayı gerektiren “herem (büyük aforoz)” denilen cezadır. miladdan sonra 70 yılından itibaren süresiz olarak cemaatten çıkarılma cezasının uygulandığı bilinmektedir. ünlü filozofSpinoza, yahudi kutsal kitaplarının orijinalliği hususunda şüphelerini dile getiren eserler yazdığı için aforoz edilmişti.
topluluktan çıkarma cezasına bütün eski dünya kavimlerinde rastlanmaktadır. yahudiliğin ilk dönemlerinde ahdi bozan ve ahd kanunlarını çiğneyenler, allah’ın lanetiyle cezalandırılmışlardı. topluluktan ve sosyal bütün haklardan mahrum etme cezası olan “aforoz” ise, ezra zamanında bağımsız bir müessese haline gelmiştir. ilk defa hahamlar tarafından uygulanan sinagogdan uzaklaştırma muamelesiyle bu ceza kesin şeklini almıştır. söz konusu ceza, talmudcular amoraim zamanında (m.ö. 200-500) üç şekilde ortaya çıkmıştır. bunlar; fazla önemli olmayan yasakların çiğnenmesi sebebiyle verilen kınama cezası demek olan “nezifa”, cemaatle münasebeti yasaklayan, yas tutmaya mecbur eden “niddui (küçük aforoz)” ve kişinin suç işlemekte ısrar etmesi durumunda uygulanan ve toplumdan atılmayı gerektiren “herem (büyük aforoz)” denilen cezadır. miladdan sonra 70 yılından itibaren süresiz olarak cemaatten çıkarılma cezasının uygulandığı bilinmektedir. ünlü filozofSpinoza, yahudi kutsal kitaplarının orijinalliği hususunda şüphelerini dile getiren eserler yazdığı için aforoz edilmişti.
aforoz cezası hıristiyanlığa da
yahudilikten geçmiş olduğu halde, hıristiyanlar bu cezanın kaynağının hazret-i
isa’nın günahkar birisi hakkındaki sözlerine dayandırırlar. hıristiyanlıkta
önceleri beddua şeklinde uygulanan aforoz cezası önemini kaybetmiş, zamanla
topluluktan çıkarma şeklinde tatbik edilmiştir. dördüncü yüzyılın sonlarından
itibaren topluluktan tamamıyla çıkarma şeklinde değil, ıslah gayesiyle ve tövbe
etmesi halinde suçluyu yeniden cemaate alma tarzında uygulanmıştır.
aforoz bilhassa ortaçağda papaların elinde bir silah olarak kullanıldı. çünkü bu çağ,
hıristiyanlığın en korkunç ve en karanlık devridir. bu devirde hazret-i
isa’nın telkin ettiği insanlık, merhamet, şefkat, iyilik ve güzellik esasları
tamamen unutuldu. bunun yerini taassup, kin, nefret ve düşmanlık aldı. papalar
makamlarını kuvvetlendirmek ve servetlerini arttırmak için akıl almaz yollara
başvurdular. ilmin ve fennin karşısına dikildiler. galile, kopernik, newton dünyanın
döndüğünü, islam alimlerinin yazdıkları kitaplardan öğrenip söylediler. bu
sözleri suç sayıldı ve galile, papalar tarafından aforoz edildi. vatanı için
mücadele eden jandark’ı sihirbazlıkla itham ederek diri diri yaktılar. engizisyonmahkemeleri kurarak binlerce insanı aforoz ettikten sonra işkenceyle
öldürdüler. 1077 yılında aforoz edilen alman imparatoru iv. herny (heinrich)
affedilmek için canossa’ya gelerek papa yedinci gregory’nin kapısında günlerce
yalın ayak karlar üzerinde bekledi.
on ikinci yüzyılda küçük aforoz
(excommunicatio minor) ve büyük aforoz (excommunicatio mojor) ayırımı yapılmış;
birincisi, suçluyu sadece dini merasimlere katılmaktan alıkoyduğu halde,
ikincisi toplulukla ilgili bütün sosyal haklardan mahrum etmiştir.
aforoz cezasını ancak papalar, yahut
piskoposlar veya ruhani meclisler verebilirdi. son kilise kanununda aforozu
gerektiren suçlardan bazıları şu şekilde tesbit edilmiştir: hıristiyanlıktan
dönmek, başka bir mezhebe girmek, papaya saldırıda bulunmak, kutsal kabul
edilen eşyayı korumayıp uygun olmayan yerlere atmak yahut bulunması gereken
yerden başka bir yere nakletmek veya gizlemek, günah çıkaran
kimsenin doğrudan doğruya dini nitelikteki sırrı ifşa etmesi, çocuk düşürme
suçuna yardımcı olmak.
ortodoks ve ermeni kiliselerinde de aforoz cezası vardır. protestanlıkta ve
katoliklerdeki kadar ağır olmasa da, dini bir disiplin vasıtası olarak kalvinci
kiliselerde mevcuttur.
Hıristiyanlıkta
aforoz, büyük ve küçük olmak üzere iki türlüdür:
büyük aforoz: bu cezaya uğrayanlar, cemaatten hiç kimseyle temas kuramaz, ayinlere
katılamaz ve hıristiyan mezarlığına gömülemez.
küçük aforoz
: yalnız kendi aile fertleriyle
temas kurabilir ve bazı ayinlere katılabilir.
islam cemiyetinde ruhban veya
din adamları sınıfı bulunmadığı gibi, aforoz uygulaması da yoktur. islamiyet’te
günahkarların günahlarını ancak allahü teala affeder. herhangi bir suç işleyen
kimse de mahkemelerde cezalandırılır. islam hukukunda müslümanı dini vazife ve
ibadetlerden mahrum bırakma veya toplumdan uzaklaştırma gibi bir ceza
bulunmamaktadır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder