12 Temmuz 2020 Pazar

Hiperaktiflik

Hiperaktiflik
Hiperaktif çocuk hiç durmadan koşuşturur, başladığı işi birden bırakıp bir başkasına geçer. Bu özellikleriyle anne – babalar için oldukça yıpratıcıdır ama tedaviyle sakinleştirilebilir. Hiperaktiflik birtakım ruhsal sorunları olan çocuklarda görülebilecek belirtilerden biridir. Beyin hasarlarıyla, sarayla, otizmle (aşırı içedönüklük) ve çocukluk şizofrenisiyle de bağlantılı olabilir. Ne var ki, birçok kişi için hiperaktiflik, öteki zihinsel bozukluklarla bağlantısı olmayan bir aşırı hareketlilik durumudur. Bu, hiperkinetik sendromdur; hiperaktifliğe göre daha enderdir ve çoğunlukla erkek çocuklarda görülür. Hiperaktif çocuk anne ve babasını çok uğraştırır. Aşırı hareketli olduğu kadar saldırgandır ve başka çocuklarla ilişki kurmakta güçlük çeker. Yıkıcı olabilir; bir şeyi yapması önlendiğinde birden öfke nöbetine tutulabilir. Ama hiperaktif çocukların ruh halleri çok çabuk değişir; öfke ve saldırganlığı birden hoşnutluk ya da keder izleyebilir. İlgisini bir konu üzerinde yoğunlaştıramadığından okulda başarılı olamaz, öğrenmekte güçlük çeker.
Nedenleri
Aşırı hareketliliğin nedeni, otizm gibi bir zihinsel bozukluk olabilir; başka belirtilerle birlikte ya da hiperkinetik sendromda olduğu gibi tek başına görülebilir. Hiperaktifliğin nedenleri konusunda görüş ayrılıkları vardır. Organik bir beyin bozukluğuna ya da kalıtsal bir nedene bağlı olduğunu düşünenler vardır. Bazı uzmanlar ise bunun bir aile içi sorunu olduğuna inanmakta ve ailenin tümünü, aile içi ilişkileri gözden geçirip neyin hiperaktifliğe yol açtığını gördükten sonra tedavinin gerçekleştirilebileceğini ileri sürmektedirler.
Belirtiler
Hiperaktif çocukların çoğu bebekken de aşırı hareketlidirler ama yürümeye başladıkları dönemde belirtiler iyice belirginleşir. Anne – babalar çocuktaki sürekli koşuşturma halini bu dönemde fark ederler. Ana belirti, ilgiyi ve dikkati toplayamama (konsantrasyon yetersizliği) ile dikkat süresinin kısalığıdır. Çoğunda zekâ ortalaması düşüktür; geç konuşurlar. Yıkıcı olmadıkları zamanlarda sakar ve beceriksizdirler. Ruh hallerindeki değişmeler şaşırtıcı derecede hızlıdır. Hiperaktif çocuk başka çocuklarla iyi geçinemez. Oyunlara ilgisini sürdüremez ve çok çabuk saldırganlaşır. Okulda da hiperaktifliği sürer. Okuma – yazma öğrenmesi güçtür ve genellikle kavrama sorunları olur: Sözgelimi sağ – sol ayrımını, biçimler arasındaki ilişkileri çok zor anlar. Anne – babaları en çok üzen, bu çocukların kendi kendilerine zarar verebilmeleridir. Hiperaktif çocuklar düşünmeden birden bire hareket ederler; yani aniden pencereden aşağı atlayabilir ya da caddeye fırlayabilirler. Saldırganlıklarıyla başka çocuklara zarar verebileceklerinden dikkatle izlenmeleri gerekir. Ailede bir bebek varsa, o da tehlikededir; özellikle anne – babanın ilgisini bebeğe yöneltmesini kıskanan hiperaktif çocuk bebeği incitebilir. Bir başka tehlike de anne – babanın günden güne hoşgörülerini yitirmeleri ve aile içi ilişkilerin bozulmasıdır. Oysa hiperaktif çocuğun cezaya değil, sabır ve sevgiye gereksinimi vardır. Evde kendisine ne kadar güven duygusu verilirse, öteki çocuklar ve okulla ilgili sorunlarının yarattığı toplumsal baskılarla o kadar iyi baş eder.
Tedavi
Hiperaktiflik ilaçla tedavi edilebilmektedir. Bazı vakalarda sakinleştiriciler iyi sonuç vermektedir. Amfetanin grubu ilaçlar ise, yetişkinlerde uyarıcı etki yapmalarına karşın bu tür çocuklarda sakinleştirici olarak kullanılmaktadır. Aynı biçimde, yetişkinleri uyaran kahve de hiperaktif çocuğu sakinleştirebilmektedir. İlaç tedavisi hekim tarafından sıkı biçimde denetlenerek uygulanır; yan etkiler göz önüne alınarak en iyisi bulununcaya kadar bir dizi ilaç denenebilir. Çocuğun dikkatini toplama ve sürdürme yeteneğini geliştirmek için davranış tedavisi uygulanır. Anksiyete varsa, giderilmesi için, çoğu zaman öteki aile bireylerini de kapsayan psikoterapi seansları yapılır. Anne – babalar bir uzmandan, hiperaktif çocuklarına nasıl davranmaları gerektiğini öğrenmelidirler. Çocukların çoğu oldukça hareketli oldukları ve bu yüzden anne – babalarını yordukları bir dönem geçirirler. Bu durum hiperaktiflikle karıştırılmamalıdır. Hiperaktiflik genellikle bebeklikte başlar ve dikkat toplayamama gibi başka belirtilerle birlikte seyreder. Hiperaktif çocuk büyüdükçe sakinleşir ve çoğunlukla aşırı hareketliliği ergenlik çağında sona erer. Ama bu dönemde de aşırı hareketliliğin yerini, hareketsizlik ve uyuşukluk alabilir. Bu kez de canlılık kazanmaları için yardım görmeleri gerekir. Arkadaşlık edememe, toplumdışı kalma ve öğrenme güçlüğü varlığını sürdürür ve özel eğitim gerekebilir. Birçok anne – baba çocuğun aşırı hareketliliği bitince rahatlar ve sorunlarının bittiğini sanır. Oysa çocuğun sorunları sürmekte ve anne – babanın yardımı gerekmektedir.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder