Hiperaktif çocuk hiç durmadan
koşuşturur, başladığı işi birden bırakıp bir başkasına geçer. Bu özellikleriyle
anne – babalar için oldukça yıpratıcıdır ama tedaviyle sakinleştirilebilir.
Hiperaktiflik birtakım ruhsal sorunları olan çocuklarda görülebilecek
belirtilerden biridir. Beyin hasarlarıyla, sarayla, otizmle (aşırı içedönüklük)
ve çocukluk şizofrenisiyle de bağlantılı olabilir. Ne var ki, birçok kişi için
hiperaktiflik, öteki zihinsel bozukluklarla bağlantısı olmayan bir aşırı
hareketlilik durumudur. Bu, hiperkinetik sendromdur; hiperaktifliğe göre daha
enderdir ve çoğunlukla erkek çocuklarda görülür. Hiperaktif çocuk anne ve
babasını çok uğraştırır. Aşırı hareketli olduğu kadar saldırgandır ve başka
çocuklarla ilişki kurmakta güçlük çeker. Yıkıcı olabilir; bir şeyi yapması
önlendiğinde birden öfke nöbetine tutulabilir. Ama hiperaktif çocukların ruh
halleri çok çabuk değişir; öfke ve saldırganlığı birden hoşnutluk ya da keder
izleyebilir. İlgisini bir konu üzerinde yoğunlaştıramadığından okulda başarılı
olamaz, öğrenmekte güçlük çeker.
Nedenleri
Aşırı hareketliliğin nedeni, otizm gibi
bir zihinsel bozukluk olabilir; başka belirtilerle birlikte ya da hiperkinetik
sendromda olduğu gibi tek başına görülebilir. Hiperaktifliğin nedenleri
konusunda görüş ayrılıkları vardır. Organik bir beyin bozukluğuna ya da
kalıtsal bir nedene bağlı olduğunu düşünenler vardır. Bazı uzmanlar ise bunun
bir aile içi sorunu olduğuna inanmakta ve ailenin tümünü, aile içi ilişkileri
gözden geçirip neyin hiperaktifliğe yol açtığını gördükten sonra tedavinin
gerçekleştirilebileceğini ileri sürmektedirler.
Belirtiler
Hiperaktif çocukların çoğu bebekken de
aşırı hareketlidirler ama yürümeye başladıkları dönemde belirtiler iyice
belirginleşir. Anne – babalar çocuktaki sürekli koşuşturma halini bu dönemde
fark ederler. Ana belirti, ilgiyi ve dikkati toplayamama (konsantrasyon
yetersizliği) ile dikkat süresinin kısalığıdır. Çoğunda zekâ ortalaması
düşüktür; geç konuşurlar. Yıkıcı olmadıkları zamanlarda sakar ve
beceriksizdirler. Ruh hallerindeki değişmeler şaşırtıcı derecede hızlıdır.
Hiperaktif çocuk başka çocuklarla iyi geçinemez. Oyunlara ilgisini sürdüremez
ve çok çabuk saldırganlaşır. Okulda da hiperaktifliği sürer. Okuma – yazma
öğrenmesi güçtür ve genellikle kavrama sorunları olur: Sözgelimi sağ – sol
ayrımını, biçimler arasındaki ilişkileri çok zor anlar. Anne – babaları en çok
üzen, bu çocukların kendi kendilerine zarar verebilmeleridir. Hiperaktif
çocuklar düşünmeden birden bire hareket ederler; yani aniden pencereden aşağı
atlayabilir ya da caddeye fırlayabilirler. Saldırganlıklarıyla başka çocuklara
zarar verebileceklerinden dikkatle izlenmeleri gerekir. Ailede bir bebek varsa,
o da tehlikededir; özellikle anne – babanın ilgisini bebeğe yöneltmesini
kıskanan hiperaktif çocuk bebeği incitebilir. Bir başka tehlike de anne –
babanın günden güne hoşgörülerini yitirmeleri ve aile içi ilişkilerin bozulmasıdır.
Oysa hiperaktif çocuğun cezaya değil, sabır ve sevgiye gereksinimi vardır. Evde
kendisine ne kadar güven duygusu verilirse, öteki çocuklar ve okulla ilgili
sorunlarının yarattığı toplumsal baskılarla o kadar iyi baş eder.
Tedavi
Hiperaktiflik ilaçla tedavi
edilebilmektedir. Bazı vakalarda sakinleştiriciler iyi sonuç vermektedir.
Amfetanin grubu ilaçlar ise, yetişkinlerde uyarıcı etki yapmalarına karşın bu
tür çocuklarda sakinleştirici olarak kullanılmaktadır. Aynı biçimde,
yetişkinleri uyaran kahve de hiperaktif çocuğu sakinleştirebilmektedir. İlaç
tedavisi hekim tarafından sıkı biçimde denetlenerek uygulanır; yan etkiler göz
önüne alınarak en iyisi bulununcaya kadar bir dizi ilaç denenebilir. Çocuğun
dikkatini toplama ve sürdürme yeteneğini geliştirmek için davranış tedavisi
uygulanır. Anksiyete varsa, giderilmesi için, çoğu zaman öteki aile bireylerini
de kapsayan psikoterapi seansları yapılır. Anne – babalar bir uzmandan,
hiperaktif çocuklarına nasıl davranmaları gerektiğini öğrenmelidirler. Çocukların
çoğu oldukça hareketli oldukları ve bu yüzden anne – babalarını yordukları bir
dönem geçirirler. Bu durum hiperaktiflikle karıştırılmamalıdır. Hiperaktiflik
genellikle bebeklikte başlar ve dikkat toplayamama gibi başka belirtilerle
birlikte seyreder. Hiperaktif çocuk büyüdükçe sakinleşir ve çoğunlukla aşırı
hareketliliği ergenlik çağında sona erer. Ama bu dönemde de aşırı
hareketliliğin yerini, hareketsizlik ve uyuşukluk alabilir. Bu kez de canlılık
kazanmaları için yardım görmeleri gerekir. Arkadaşlık edememe, toplumdışı kalma
ve öğrenme güçlüğü varlığını sürdürür ve özel eğitim gerekebilir. Birçok anne –
baba çocuğun aşırı hareketliliği bitince rahatlar ve sorunlarının bittiğini
sanır. Oysa çocuğun sorunları sürmekte ve anne – babanın yardımı gerekmektedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder