Mahkûmun
biri, yalnız kaldığı hücre içinde bir karınca ile arkadaşlık yapar. Kito adını
verdiği bu karınca zaman içerisinde adamın talimatlarına göre hareket eder
hatta takla atmayı bile öğrenir.
Mahkûm, insanların Kito’ya hayran kalacağını ve göreceği büyük ilgi sayesinde zengin olacağının hayalini kurmaktadır. Hapisten tahliye olduğu gün Kito’yu kibrit kutusunun içine koyarak bir kafeteryaya gider. Amacı insanların Kito’ya nasıl tepki vereceğini test etmektir.
Mahkûm, insanların Kito’ya hayran kalacağını ve göreceği büyük ilgi sayesinde zengin olacağının hayalini kurmaktadır. Hapisten tahliye olduğu gün Kito’yu kibrit kutusunun içine koyarak bir kafeteryaya gider. Amacı insanların Kito’ya nasıl tepki vereceğini test etmektir.
Karıncayı
kibrit kutusundan çıkaran eski mahkum garsonu çağırır. Amacı garsona Kito’nun
marifetlerini göstermektir. Garsona “Masanın üstünde duran şu karıncayı görüyor
musun?” diye sorar sormaz, garson elindeki bezle karıncayı alır ve “Afedersiniz
beyefendi” diyerek Kito’yu öldürür.
Her
kişinin kendine ait değerleri ve inançları vardır. Bir kişi için çok önemli
olan bir olay diğeri için pek de önemli olmayabilir. Kişileri kendi inanç
sistemimize göre değerlendirirsek sorunlarla karşılaşabiliriz. Yapmamız gereken
kişilerin inanç ve değerlerine saygılı olmak ve ilişkilerimizde kendimizi
onların yerine koyarak hareket etmektir.
Altının değerini en iyi sarraf bilir.
Altının değerini en iyi sarraf bilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder