Empedokles: Empedokles’in
ölümü hakkında iki görüş vardır. Birine göre kırık bir bacak nedeniyle öldü,
diğer görüşe göre ise bir tanrı olduğunu kanıtlamak için Etna yanardağının
kraterine atladı. Düşünürün bu eyleminin nasıl bir kanıt oluşturacağı ise
felsefe tarihinde kayıtlı değildir.
Herakleitos: İnsanlardan
nefret ettiği için dağ başına kaçtı ve burada ot ve sebzeyle beslenmekten
vücudu su topladı. Doktorlar bu durumun tedavi edilemez olduğunu söyleyince
kendi tedavisini kendisi yapmaya kalkışıp bütün vücudunu baştan aşağı gübreyle
kapladı ve açık havaya çıktı (belki de kimsenin onu evine alamayacağını
düşündüğü için). Tarihçi Diogenes Laertius’a göre, “üzerindeki gübreyi
temizleyemedi ve böylece tanınmaz halde köpekler tarafından parçalandı”.
Köpekler tanısaydı belki de yapmazlardı.
Sokrates: Bir Atina
hapishanesinde baldıran zehrinden ölen Sokrates’ten bahsetmeye gerek yok, çünkü
herkes bu olayı bilir. Eğer biri size bundan bahsedecek kadar talihsizseniz, o
zaman Plato’nun Paedon adlı yapıtında anlattığı Sokrates’in ölümü ile
baldıranın bilinen etkileri arasında bariz bir tutarsızlık kaydettiğinizi
söyleyin: yani birileri bu olayına dair yalan söylüyor.
Pythagoras: Kendisi aşırı
vejeteryanizminin kurbanıydı. Tatminsiz bir kaç müşterisinin kovalamasıyla bir
fasulye tarlasına geldi, fasulyeleri ezip kaçacak yerde, durduğu noktada kaldı
ve öldürüldü.
Stoacı Crinis: Stoacılık,
dünya olaylarına karşı kayıtsızlık ve ağırbaşlılık sergilemesiyle bilinir; oysa
Crinis bir farenin çığlığından korkarak öldü. Stoacı felsefe bu ölüm olayının
üzerine hiç gitmedi.
Diğer yandan Stoacı Chrysippus kendi korkunç
şakalarından birine gülerken öldü. Hikayeye göre yaşlı bir kadının eşeği
filozofun elbiselerini yemiş, filozof da kadına şarap verip, “bari eşeğine bir
yudum şarap ver de elbiselerimi yıkasın” demiş. Chrysippus bunu dostlarına
anlatmış, sonra gülmekten katılıp yere düşmüş ve ölmüş. Böyle bir mizah duygusu
karşısında 700 kitabından hiçbirinin kalmamış olmasının iyi bir şey olduğunu
düşünmek , affedilir bir suç sayılır.
Diogenes:Üç yoldan
biriyle ölmüş olması gerekir.
1.) Nefes almaya tenezzül etmeyerek. 2.) Çiğ ahtapot
yemekten ciddi hazımsızlık. 3.) Köpekleri arasında çiğ ahtapot bölüştürürken
ayağından ısırılmaktan.
Antik dönemden sonra felsefi ölümlerin kalitesi önemli
oranda düşüyor.
F. Bacon: Bir tavuğu
karda dondurmaya çalışırken yakalandığı zatürreden öldü. Belki de şimdiye kadar
uygun yiyecek ararken ölen tek adam.
Descartes: İsveç
kraliçesi Christina’nın sarayına davet edilme şerefine erişti; kraliçenin
günlük eğitim istediğini dehşetle öğrendi, ancak kraliçenin tek boş vakti sabah
5′ti… Erken kalkmak ve zorlanmak öldürdü onu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder