Şizofreni
İçe kapanma, gerçeklere kayıtsızlık ve şahsiyet ikileşmesi, zihin bölünmesi,
İçe yönelik düşünce yapısının yerleşmesi şeklinde beliren bir psikozdur.
Şizofren kendine Özgü bir Dünya da yaşamakta, ilksel ve benmerkezci
(egosantrik) bir düşünce yapısına sahip bulunmaktadır. Kendi iç dünyasına
yerleşmiş olan Şizofren Bir düşler âleminde yaşamaktadır. Bu hastalığa
yakalanma yaşı genellikle 15-35 yaşları arasındadır. Vakaların büyük bir
kısmında kalıtsal anıklık söz konusudur.
ŞİZOFRENİ TANISI NASIL KONUR?
Şizofrenide
görülen belirtiler başka psikiyatrik hastalıklarda da görülebilir. Hiçbir
belirti tek başına tanı koydurucu değildir. Tanı psikiyatri uzmanı tarafından
hastanın ruhsal muayenesi, hasta yakınları ile görüşme ve çoğu zaman hastanın
klinik izlenmesi sonucu konur. Şizotipal kişilik bozukluğu, şizoaffektif
bozukluk, bipolar duygulanım bozukluğu şizofreni ile sıklıkla karışan
bozukluklardır. Bazı bedensel hastalıkların seyri sırasında da benzer
belirtiler görülebilir, bu nedenle ayırıcı tanıyı yapabilmek için fizik muayene
ve kan tahlillerinin yapılması gerekir. Alkol ve madde bağımlılığı olan
veya bazı ilaçları kullanan kişilerde de benzer belirtiler olabilir. Hastanın
öyküsünün alınması sırasında buna dikkat edilmeli ve öyküde bu durumlardan
bahsediliyorsa buna yönelik tetkiklerin yapılması gerekmektedir.
ŞİZOFRENİNİN BELİRTİLERİ NELERDİR?
Şizofreni
hastaları dünyayı değişik algılar. Normalde çevrede varolan uyaranlar dışında
olmayan sesler, hayaller, garip kokularla dış dünya karışık ve
anlaşılmazdır. Bu ortamda hastalarda anksiyete artışı, heyecan ve korku
sıktır. Bu duygular genelde normal olmayan davranışlar
sergilerler. Şizofreninin ortaya çıkışı değişik şekillerde olabilir. Bazı
hastalarda aniden ortaya çıkabileceği gibi çoğu hastada sinsice yavaş yavaş
gelişir. Yavaş seyir gösteren şizofrenide başlangıçta dikkat toplama güçlüğü,
toplumsal ilgiyi kaybetme, içine kapanma, kendine bakımda azalma, dini
uğraşılarda artma veya kara sevdaya tutulma gibi belirgin olmayan ve ilk
bakışta şizofreniyi düşündürmeyen belirtiler görülebilir ve sıklıkla başka
psikiyatrik hastalıklarla karıştırılır. Bu başlangıç belirtilerinin ardından
birkaç ay veya yıl içinde de tüm belirtileri ile hastalık ortaya çıkar.
Hastalar sıklıkla garip davranışlar ve konuşmalar sergilerler.Gerçekte olmayan
sesler işitmeye ve hayaller görmeye başlarlar. Bazı hastalarda garip pozisyonlarda
uzun süre durma, bazılarında hiç hareket etmeksizin uzun süre sessiz kalma veya
aşırı hareketlilik görülebilir. Yavaş seyir gösteren şizofreninin yanında hızlı
seyir gösteren şizofreni de olabilir. Bu hastalarda ise belirtilerin çoğu bir
arada aniden ortaya çıkar.Bazı hastalarda belirtiler hafif seyrederken
bazılarında şiddetli semptomlar olabilir ve bu durumda hastaları kontrol etmek
güçleşebilir. Şizofrenide görülen belirtiler iki başlık altında toplanır:
pozitif belirtiler ve negatif belirtiler. Her hastada bu belirtilerin tümü bir
arada görülmez. Şizofreninin tipine göre belirti kümeleri de değişir.
Örneğin paranoid şizofrenide şüphecilikle ilgili belirtiler baskındır. Paranoid
şizofrenlerde sık görülen temalardan bazıları şunlardır: kendisine kötülük yapmak
isteyen kişiler veya güçler vardır, bununla ilgili sesler işitmektedir, bu
nedenle evde perdeleri kapatıp oturmakta, yemek yerken zehirlenme riski
olduğunu düşünerek yemeği kendi önünde hazırlatmakta veya kendi yaptığı yemeği
yemektedir. Odasına dinleme cihazları yerleştirilmiştir, bu nedenle odasında
temkinli konuşmaktadır, eşi kendisini aldatmaktadır, v.b. Basit şizofrenide ise
toplumsal çekilme, içine kapanma, sosyal aktivitelerde azalma, kendine bakımın
düşmesi gibi belirtiler dışında fazla bulgu olmayabilir. Pozitif belirtilerde;
şüphecilik, işitme varsanılar ve garip davranışlar sıktır.Hastalarda düşünce ve
konuşmada kopukluk görülebilir.
Konuşurken
konudan konuya atlama, içerik olarak bir anlam ifade etmeyen sözcükleri birbiri
ardına sıralama sonucu dinleyenler tarafından bir anlam ifade etmeyen sözcük
salatası dediğimiz içeriği boş, anlamsız ve karmaşık konuşma biçimi
görülebilir. Bazen de hastalar kendileri kelime uydururlar, bu kelimeler
kendilerince bir anlam ifade etmektedir.Aslında anlamsız gibi görülen konuşmaya
dikkat edilirse çokta anlamsız olmadığı içeriğinin olduğu görülebilir. Bu
konuşma biçimi kişinin çağrışımlarının hızlanması ile ilgilidir. Düşüncede bu
hızlanmanın yanında duraklamalar da görülebilir. Hastalar konuşurken ani duraklamalar,
bloklar genelde buna bağlıdır. Düşünceler genelde çocuksu ve büyüseldir.
Hastalarda gerçekle bağlantısı olmayan inanışlar görülebilir. Bu hastalarda
görülen bazı düşüncelere şu örnekler verilebilir; telefonları dinlemekte,
insanlar kendisini takip etmekte, herkes düşüncelerini bilmektedir, kötülük
yapmak isteyen kişiler vardır, hatta ev içindeki yakınları bile kötülüğünü
istemekte ve kendisine zarar vermek için planlar yapmaktadır,televizyondan
mesajlar almakta, herkes kendisine manalı manalı bakmaktadır, iç organları
parçalanmış ve yok olmuştur, telepatik güçleri vardır, uzaylılar kendisi ile
bağlantı kurmaktadır v.b.
Gerçekle
bağlantısı olmayan sesler işitilebilir. Bazen bu sesler bazı komutlar vermekte,
alay etmekte veya kötü sözler söylemektedir. Yine gerçekte olmayan hayaller
görülür. Garip şekiller, korkunç yaratıklar olabilir. Hastalar bu ses ve
görüntülerin gerçekte olup olmadığını ayırt edemez. Çoğu zaman bunlardan
rahatsız olurlar ve korkarlar. Bunları kendi beyinlerinin bir ürünü olarak kabul
etmez ve genelde dışarıdan birileri tarafından yapıldığını düşünürler. Bazen bu
seslere yanıt verir, konuşmaya başlarlar veya görüntüleri takip
ederler.Hastaların bu hareketleri dışarıdan gözlendiğinde kendi kendine
konuşuyormuş veya sabit bir noktaya bakıyormuş gibi gelir. Negatif
belirtilerde; toplumsal çekilme, içine kapanma, ilgi ve istek azlığı,kendine
bakımda azalma, konuşma ve hareketlerde azalma gibi belirtiler
görülür. Duygulanımda azalma görülür. Hastaların jest ve mimiklerinin
azaldığı görülür.Olaylara uygun tepkiler veremezler. Çoğu zaman yüzlerine maske
giymiş gibi tepkisiz bir görünüm sergilerler. Bazen de uygunsuz tepkiler
verdikleri görülür, ağlanacak yerde güler veya gülünecek yerde ağlayabilirler.
Genelde hareketler azalmıştır.
Harekete
başlama güçlüğü görülür. İleri evrelerde hareketsiz uzun süre durdukları
görülebilir. Bu hareketsizliğin nedeni sıklıkla ileri derecede kararsız
kalmakla ilgilidir. Bazen bu uzun süreli hareketsizliğin ardından ani
beklenmeyen bir hareketlilik olabilir, hasta yaydan fırlamış ok gibi eyleme
geçebilir. Hastalar toplumsal olaylara ilgi ve isteklerini genelde
kaybederler. Toplumsal çekilme, okul ve işe devam edememe, arkadaşlardan
uzaklaşma, yalnız kalmayı tercih etme sık görülür. Dikkat toplama güçlüğü vardır,
hastalar bir konuya odaklanamazlar. Şizofreni hastalarında saldırganlık
sık görülen belirti değildir. Ancak şizofreni belirtileri ortaya çıkmadan önce
saldırgan kişiliği olanlarda hastalık ortaya çıktıktan sonra saldırganlık
görülebilmektedir. Bunun dışındaki hastalar genelde içine kapanıktır.
Şüpheciliği olan hastalar ilaç kullanmıyorlarsa saldırgan olabilirler. Genelde
aile içinde veya arkadaş ortamında saldırgan davranışlar gösterirler. Yine
alkol ve madde bağımlılığı olan şizofrenlerde saldırganlık görülebilir.
Şizofrenide intihar riski normal topluma göre fazladır. Hastaların %10’unda
intihar girişimi görülebilmektedir. Hangi hastanın intihar edeceğini önceden
kestirmek genelde güçtür.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder