10 Kasım 2020 Salı

Hint Felsefesi

Hint Felsefesi

Hindistan’ın Tarihi ve Coğrafi Özellikleri Üzerine Notlar…

*Hindistan coğrafyasının belirgin iki özelliği vardır.Birincisi verimli-sulak topraklarıdır. Dünyada tarımın ilk başladığı yerlerden biri de İndus-Ganj havzasıdır. İkincisi Hindistan’ın dağlık kuzey bölgesi nedeniyle Asya’dan görece kopukluğudur.

*İÖ 3500’de yarı-göçebe topluluklar ortaya çıktı. İÖ 2500’de yerleşik köy yaşamına geçildi. Dünyada ilk kez Hindistan’da aynı topraktan bir yılda iki kez ürün alındı. (buğday-pirinç)

*İÖ 1200-500 yıllları arasında Orta Asya’dan Ariler Hindistan’a geldiler. Kast sistemini ülkeye soktular. Kast net ve cüretli bir sınıf ayrışmasının ilanıdır.

*Tarımın yanında ticaret de gelişti. Batı kıyıları ile Batı Asya arasında ticaret İÖ 100’lere kadar uzanır. Altın, baharat, değerli taşlar ve kereste ticarete konu olan mallardı. Ticarete önce Babilliler, sonra Araplar ve sonunda Yunanlılar egemen oldu.

*Hindistan tarih boyunca çok uluslu-çok dilli-çok kültürlü-çok dinli, renkli bir mozaik olmuştur. Bu da demografik yapısının en belirgin özelliğidir.

Hint Mitolojisi

Hint mitolojisinin temel metinleri Sanskritçe yazılmış olan, Ari kaynaklı Veda’lardır (İÖ 1500-500). Bunlar karşılıklı konuşma biçiminde kurgulanmıştır ve bu anlamda Hint tiyatrosunun da kökenidirler. Diyaloglar karmaşıktır; genellikle Ari gelenekleri ve savaşlar üzerinedir. Bunlar Hint-Avrupa edebiyatının da ilk örnekleridir.

Hint mitolojisinde tanrılar insanlar gibidir. Doğar ve ölürler. Bunun yanında garip özellikleri vardır. Göz kırpmazlar; tükürmezler…

Hinduizm

Veda metinlerinden kaynaklanan bir sentezdir. Yaşamın tüm alanlarını kapsar. Alanı genişlediği oranda, tanımı güçleşmiştir. Bazı temel kavram ve tanrılar:

-Vişnu (tanrı): Çoğalma ve yayılmayı temsil eder. On ayrı biçimde bedenleşir.

–Şiva (tanrı): Evrenin yaratıcısı, koruyucusu ve yok edicisidir. Şivacıların çilecidir. Yogacı mistisizmin de temelidir.

-Şakti (tanrıça): Yaratıcılığı simgeler.

-Brahman: Her şeyi kucaklayan, yüce-sonsuz ilke. Tüm varlıkların içindeki öz. Hinduizmde en yüksek dinsel amaç benliği, bu evrensel ilke içinde eritmektir.

-Karma: Geçmişteki eylemlerin gelecekteki iyi ve kötü sonuçları.

-Moksha: Dünyevi varoluştan kurtulma. Nirvananın da temelidir. Moksha için;

1-Ayin kurallarına uymak, çıkar gözetmeden davranmak. (karma-marga)

2-İyi işlerle gerçek bilgiyi aramak. (cnana-marga)

3-Kendini tanrıya adamak gerekir. (bhakti)

Dharma: Bireysel davranışa yön veren temel dinsel ve ahlaki yasa

-Kast sistemi: En üstteki sınıftan başlayarak: rahipler, savaşçılar, çifçiler, tüccarlar, hizmetkarlar biçiminde sıralanır. Ayrıca kasta dahil edilmeyenler- buna layık görülmeyenler de vardır.

-Hindu tapınakları Tanrıların kolayca gelebileceği yerlere yapılır. Ama çevreyle-doğayla uyumlu olmaz. (Uyumu bozarak Tanrıların dikkatini çekeceği düşünülmüş olabilir.) Gökyüzüne açılan birer kapı olarak kurgulanırlar.

*Günümüzde Hinduizm:

-Sihler: İslam ile Hinduizmi sentezlemişlerdir.

-Hindistan’da Budist sayısı, Hinduistler aleyhine artmaktadır. Çünkü Budizm kastları reddetmektedir.

Mahayogi Kapila (İ.Ö. 8. yy)

Altı Veda okullundan birinin (Samkhya’nın) kurucusudur. Yaşamına ilişkin net bilgiler yoktur. Dinsel bir cemaat kurmamış, kitleleri etkilemeye çalışmamıştır. Bir münzevi gibi yaşamıştır. Doğa temelli felsefesinde, heptanrıcı bir öz vardır. Prakrti denen bu maddesi olmayan öz tek üstün gerçekliktir. İnsan doğa uyumunu-birliğini savunur. Bunun için meditasyonu öğütler. Meditasyonla insan tüm sınırlarından ve bağlarından kurtularak Prakrti ile birleşir.

Patancali (Gonardiya, Gonikaputra (İ.Ö. 2 yy)

Yoganın kurucusudur. Ancak takma isim olarak kullanıldığı sanılmaktadır. Yoga-sutra adlı eserinde ruhsal güç, yoga uygulaması, kendinden geçmenin sağladığı aşkınlık durumu (samadhi) ve özgürleşme (kaivalya) başlıklı dört bölümde yoganın esaslarını oluşturmuştur. Bu eserin ciltlerinin farklı yüzyıllarda yazılmış olması, Patancali’nin bir takma isim olarak farklı düşünürlerce kullanıldığının kanıtıdır. Gramer üzerine de Mahabhashya (Büyük yorum) adlı bir eseri vardır.

Yoga Sanskritçide bağlanma-birlik anlamına gelir. Temeli manevi kurtuluştur. 8 aşaması vardır.

1 ve 2 (hazırlık): Hiçbir canlıya zarar verme. Yalan, hırsızlık ve şehvetten uzak dur. Vücut temizliğine özen göster, sade yaşa, çalışkan ol ve kendini tanrıya ada.

3 ve 4 (fiziksel hazırlık): Rahatsızlanmadan-uyuşmadan uzun süre aynı pozisyonda kal, soluk alıp vermeni yavaşlat.

5: Duyularını denetle. Dış dünyadan kop, kendi zihnine yönel

6-7-8 (yoğunlaşma aşamaları): Tek nesneye (Tanrı-evrensel öz) yoğunlaş. Tek nesnede sabitlenip, sadece onu düşün. Nesne ve özne bütünleşecektir.

Yoga felsefesi ve pratiği İslam düşüncesini tasavvuf anlayışıyla etkilemiştir.

Jainistler

Kurucusu Mahavira’ (İ.Ö. 599-527)dır. Jainistler, evrenin sonsuz ve canlı olduğuna, bir tanrı tarafından yaratılmadığına inanırlar. Reenkarnasyon ve Moksha’ya ulaşma inançları yönünden Budizm’e benzer. Her eylemden kaçınırlar, çünkü eyleme girmek karmamızı bozar. Eylemde bulunmak için maskeler takılır savıyla buna karşı çıkarlar. Karşı çıktıkları yedi temel maske vardır.1-Kocalık 2-Kadınlık 3-Statü 4-İktidar 5-Saygılı olma 6-Terbiyeli Görünme 7-Ahlaklı olma

Jainistler, ‘ahimsa’ (acı vermemek) ilkesine çok önem verirler. Bu ilkeye göre; hiçbir canlı varlılığına zarar vermemeye çalışan Jainistler, nefes alıp verirken bile herhangi bir canlıyı öldürmemek için ağızlarına maske takarak dolaşır; katı ve kesin bir vejeteryan yaşam sürerler. Bir yere oturacakları zaman herhangi bir karınca veya böceği ezmemek için yanlarında taşıdıkları süpürge ile oturulacak yeri süpürürler.

Jainistler, Shvetambara ve Digambara adında iki büyük mezhebe bölünmüştür. Digambara mezhebindekiler çok katı ve kesin bir tutum içindedirler, ‘gök elbisesi’ anlamına gelen isimlerinin hakkını vererek tamamen çıplak olarak gezerler. Bu, maddi olan tüm şeylerden uzak durulması anlamına gelir. Bu uygulamayı günümüzde de sürdüren Jainistler genellikle manastır ve tapınaklardan dışarıya pek çıkmazlar.

Çarvakalar

Çarvaka Sanskritçe’de dünyevi olanlar anlamına gelir. Maddeci bir felsefedir. Vrihaspati adlı bir ateist tarafından kurulmuştur. Öte dünyayı, kutsal kitapları, Veda metinlerini, ölümsüzlüğü reddederler. Jainizme karşıdırlar. Eylemsizliği eleştirirler, dünyayı bir eylem alanı olarak görürler. Çilecilik ve oruç tutmak hayata karşıdır.

Dört temel element olarak hava, su, toprak ve ateşi kabul ederler. Bilgi edinmenin tek yolu algıdır. Yapay kurumlara karşı çıkarlar, doğal kurumları savunurlar. Kölelik, devlet, aile, kast sistemi yapaydır.

“Ahlak, ahlaksızların koyduğu kurallar bütünüdür.”

“Devlet haksızlıkların yasalar yoluyla gizlendiği bir haydutlar örgütüdür.”

“Aile toplumun kötülüklerini yeni kuşaklara aktaran kurumdur.” 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder