17 Ocak 2019 Perşembe

John Locke

John Locke, (1632-1704) : Locke, İngiliz aydınlanmasını, dolayısıyla Avrupa'daki aydınlanmayı başlatan düşünürdür. "Deneycilik" öğretisini kurmuş, toplumsal yönetim kavramını temellendirerek çağdaş demokrasi ve özgürlükçü devlet anlayışının doğmasına öncülük etmiştir. Locke, deneyci yaklaşımın kurucusu olmasına rağmen, toplumsal yaşamın ve devlet yönetiminin akla uygun (akıl ilkelerine göre) düzenlenmesini, ölçülü düşünmeyi ve davranmayı önemsemiştir. Yazıları ile düşünce özgürlüğünü ve eylemlerin akla uygun düzenlenmesi anlayışım en geniş ölçüde yayan ilk düşünürdür.

Locke, bilgilerimizin kaynağının deney olduğunu belirtir. Locke, “İnsan Zihni Üzerine Bir Deneme" adlı kitabında zihni, üzerinde hiçbir yazı bulunmayan boş bir kağıda benzetir. Bilginin bütün kaynağı deneyde, gözlemde, duyuların kullanımı sonucunda zihne gelen verilerde bulunmaktadır. Locke, ılımlı bir deneycidir; çünkü insan zihnini duyumlara indirgemez. Bilginin kaynağının deney olduğunu ileri rerek, aynı zamanda aklın ilkelerini de deneye indirgemektedir.

Locke'a göre Rasyonalistlerin iddia ettiği gibi doğuştan ne teorik ne de pratik bir ilke gelir. Çünkü “özdeşlik”, “çelişmezlik” gibi teorik ilkeler veya "mutluluk”, "haz", "iyi” gibi pratik ilkeler doğuştan gelmiş olsalardı; herkesin bunların farkında olması gerekirdi; ayrıca bunlarda herhangi bir göreleliğin de olmaması gerekirdi. Oysa çocuklar ve eğitimsizler teorik ilkeleri bilmezken, pratik ilkeler toplumdan topluma farklılık gösterir, çünkü bütün ilkelerin ve bilgilerin kaynağı deneydir. Bütün bilginin kaynağını deneye indirgeyen amprist Locke, anlığı (zihni) başlangıçta üzerine hiç bir şey yazılmamış boş bir levhaya benzetir. Bu levha deneyle yavaş yavaş dolar.

Locke, bilginin kaynağı olarak gördüğü deneyi iki guruba ayırır; dış deneyin konusu bilincin dışındaki objeler ve onların nitelikleri ses, renk, biçim olurken, iç deneyin konusu dış deneyden gelen fikirlerin (ide) bilinç tarafından düşünülmesi, anımsanması, duyulmasıdır. Bu iki kaynaktan gelen “ide”lerin bir kısmı basit bir kısmı da bileşiktir. Bilinç dış deneyden aldığı basit fikirleri tekrarlayarak, kompoze ederek bileşik fikirleri elde eder, buradan "karşılaştırma”, "bağlama” ve yine bu bileşik fikirleri ”soyutlama” işlemleriyle tümel kavramlara ulaşır. Görülüyor ki, Locke’e göre tümel kavramların bir gerçekliği yoktur, onların tamamı anlığın bir ürünü olup, psikolojik süreçlerdir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder