25 Ocak 2019 Cuma

Toplumsal Olay ve Toplumsal Olgu

Toplumsal Olay ve Toplumsal Olgu
Sosyoloji toplumsal olay ve olguları inceler. Toplumsal olay ve olgular insanların bir arada yaşayarak birbirleriyle ilişki ve etkileşime girmeleri sonucu ortaya çıkar. Sosyolog, toplumsal olay ve olguları inceleyerek toplum hakkında bilimsel bilgilere ulaşır, aralarında bağlantı kurar ve genellemelerde bulunur. Bu nedenle toplumun bilimsel olarak incelenmesinde toplumsal olay ve olgular sosyoloji için önemli bir çalışma alanıdır.

Toplumsal olay, toplum içinde belli bir yerde meydana gelen, başlama ve bitiş noktaları belli olan bir süreç içindeki, birden fazla kişiyi ilgilendiren tek tek oluşum ve değişimlerdir. Örneğin, Ahmet ile Ayşe’nin evlenmesi; belli bir tarihte ve yerde gerçekleşip o yer ve tarihte tek ve özel olan, en az iki kişinin etkileşimde bulunduğu toplumsal bir olaydır. Ertürk ailesinin taşınması, TBMM’nin kuruluşu, Birinci Dünya Savaşı, 2007 Öğrenci Seçme Sınavı da birer toplumsal olaydır.
Toplumsal olayın üç temel özelliği vardır:
* Bireyin dışında gelişebilir.
* Zorlayıcılık içerir.
* Toplumsal idealler doğrultusunda oluşur.
Toplumsal olaylar, insan ilişkilerinden doğar ama bireyin bu olaylara mutlaka katılması gerekmez. Örneğin; bir uçak kazası, bir ülkedeki iktidar değişikliği her bireyin katılmadığı olaylardır. Birey olaylara, tanık olur ya da bunlardan hiç haberdar olmayabilir. Ama onlar birey dışında da varlıklarını sürdürür. Toplumsal olaylar, bireye baskı yapar ve onu belirli biçimlerde davranmaya zorlar.

Toplumsal olgu, genellikle başlangıç ve bitiş noktaları belli olmayan bir süreç içindeki toplumsal oluşum ve değişimdir. Tek tek meydana gelen sosyal olayların genel bir ifade tarzıdır. “Ahmet ile Ayşe’nin evlenmesi” bir sosyal olaydır. Ancak tüm evlilik olaylarını ifade eden evlenme toplumsal bir olgudur. Bu ise toplumsal olgudur. Kentleşme, göç ve seçim de birer toplumsal olgudur.
Toplumsal olgu bir süreci ifade eden genel bir kavramdır. Kentleşme olgusu, tek tek tüm kentleşme olaylarını içine aldığı için geneldir. Genel olarak kentleşme olgusunun ne zaman, nerede başladığı ve biteceği belli değildir. Belirli bir dönemde ve yerde görülen kentleşmeler ise birer toplumsal olaydır. Bu olayların yeri, başlangıcı ve bitiş süresi bellidir. Bu olaylar yer ve zamandan bağımsız ele alınarak soyutlanınca genel olarak kentleşme olgusuna ulaşılır. Bu nedenle toplumsal olgu, toplumsal olaylara göre daha süreklidir ve toplumsal olayları kapsar.

Sosyoloji, "genelin bilgisi”ne ulaşmak istediği için toplumsal olguların benzer yanlarını, ortak özelliklerini ve ilkelerini araştırır, bunları belirlemeye çalışır. Kuşkusuz, sosyoloji bunu yaparken, söz konusu özellik ve ilkelerin, onları gözleyen ve araştıran kişilerden olabildiği kadar bağımsız olmasına özen gösterir. Başka bir anlatımla, konu edindiği olguları nesnel (objektif) bir biçimde inceler.
Açıkçası, inceleme sırasında değer yargılarından kaçınır, kendisini bir toplumsal
olgunun "ne olduğu”yla sınırlar.
Bu demektir ki sosyoloji, "olması gereken"i incelemez. Toplumun "hangi yöne gitmesi" konusunda ön yargılar taşımaz, var olanı belirlemekle yetinir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder