Platon’un İdealist Kuramı
Ünlü
Yunan düşünürü Platon (M.Ö. 427-347) yine kendisi kadar ünlü olan idealizmin
kurucusu kabul edilir. Platon’u idealist varlık anlayışına götüren neden,
sofistlerin bilginin imkânını reddeden görüşlerini aşabilmektir. Epistemoloji
ve metafizik, doğru ve değişmez bilginin nesnesi olarak ideal kuramını geliştirmiştir.
Platon,
kendinden önce var olan Herakleitos ve Parmanides’in düşüncelerini
incelediğinde, Herakleitos’un her şeyi oluş ve hareketle açıkladığını, Parmanides'in
ise “Bir” ve
durağanlıkla açıkladığını görmüştür. Her iki görüşte varlığın ne olduğunu tam
olarak verememekteydi. Eğer her şey akıyorsa, hiç bir şey var değildir, var
olmayanın bilgisi de olamazdı. Platon, hocası Sokrates’in “Bilgi
vardır.” düşüncesini kabul eder. Yine
Platon’a göre bilgi varsa, onun nesnesi de olmak zorundadır. Var olan bilginin değişmez
ve zorunlu olması, ancak nesnesindeki birtakım özelliklere sahip olmasıyla
mümkündür. Bu dünyada her şey Herakleitos’un dediği gibi değişim
ve oluş içindedir. O halde, gerçek varlık bu nesnel dünyada olamaz. Çünkü,
nesnel dünyada görülen her şey değişmektedir. Değişmeyen, doğru zorunlu bilgi,
fenomenlerin nedeni olan idealardır. idealar, akılla kavranan dünyaya aittir. İdeaların
gerçekte var olması, bilgiyi ve bilimi de mümkün kılmaktadır, idealar, ezeli,
ebedi, hareketsiz, değişmez tümel varlıklardır. örneğin, nesnel dünyada çok
sayıda masa varken, İdealar dünyasında tek bir masa formu veya ideası vardır.
Platon, ideaların, nesnel dünyadan farklı bir yerde ve düşünce veya akılla
kavranabileceğini düşünmektedir. idealar, Tanrının zihninde var olan varlıklar
değildir. Platon'a göre, zihindeki ideaların özellikleri; ezeli, ebedi, hareketsiz,
değişmez olmalarıdır, örneğin, bu dünyada doğan, büyüyen, ölen, birbirinden farklı
binlerce insan olmasına karşılık, idealar dünyasında doğmamış ve ölmeyecek olan
ve asla değişim içinde olmayan tek bir insan ideası vardır.
Ek Bilgi İçin: Platon
Ek Bilgi İçin: Platon
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder