26 Mayıs 2020 Salı

Felsefe ile Din İlişkisi

Felsefe ile Din
Felsefe ve din birbirine karşıt iki düşünüş ve davranış biçimidir. İlkel dînlerde olduğu gibi gelişmiş dînlerde (Musevilik Hıristiyanlık Müslümanlık) de inanç yani îman temeldir. Herhangi bir dini benimseyen kişi evren (kâinat) ve insanoğlunun hayatı hakkında belli birtakım görüşleri ve yargıları (hükümleri) kabul etmiş; bunlara inanmış kimsedir. Başka bir deyişle hakikatin kendisine verilmiş olduğunu ve hakikate sahip bulunduğunu sanan kimsedir; evreni ve insanoğlunu bu hükümler bu dogmalar (naslar) açısından gören kimsedir. Dinde «bu acaba böyle midir?» diye sorulmaz. Çünkü dinde her şeyin cevabı verilmiş ve inanç sahibi kimse bu cevaplara inanmış; onları doğru diye bellemiş ve benimsemiştir. Evreni kim yaratmıştır? insanoğlu nereden ve nasıl türemiştir? İnsanoğlunun dünyadaki yeri tanrı ve hemcinsleri ile ilişkileri nelerdir? İnsanoğlu mutluluğa nasıl ulaşabilir? «İyi» ve «kötü» nedir? Ölümden sonra ruhlarımız ne olacaktır? gibi sorulara dinlerde (özellikle gelişmiş dinlerde) inceden inceye cevap verilmiştir.
Bunlar her dinin kutsal kitabında ve din öğretisinde açıklanmıştır. Dindar kimse bu sorulara verilecek cevapları hazır olan kimsedir. Oysa felsefe bunlara ve bunlara benzer bütün öteki sorulara mantığa ve akıl gücüne dayanarak cevap vermeye çalışır. Hazırlop cevapların hiçbirini kabul edemez; dinleri inançları peşin hükümleri gelenekleri sürekli olarak irdeler ve eleştirir işte bundan ötürü bu iki tavır yani din ile felsefenin tavırları birbirleriyle bağdaşması mümkün olmayan iki ayrı düşünce tarzıdır. Dinin neden nasıl ve ne için ortaya çıktığını ve neden ötürü etkili olduğunu felsefe araştırabilir ve açıklayabilir. Bu tür bir Inceleme din felsefesinin konusunu teşkil eder. Ama din ve dinî düşünüş felsefeyi kapsayamaz ve açıklayamaz. Dîn felseye karşı sadece belirli bir tavır takınır. Felsefenin «dinsizlik» olduğunu insan aklının tanrı ye evren hakkında bilgi edinemeyeceğini felsefeyle uğraşmanın gereksiz ve beyhude bir çaba olduğunu söyler.

EK Bilgi:  Birbirleriyle yakın ilişki içinde olan diğer iki disiplin de din ve felsefedir. Felsefe antik Yunan'da dini inançların eleştirilmesiyle başlamıştır. Dini eleştirerek kendini var eden felsefe orta çağda din ile iç içe girmiş, dinsel inançları temellendirmek için kullanılmıştır. Günümüzde bu iki disiplinin yakın ilişkisinden dinin temel kavramlarını ele alıp inceleyen, dinsel ilkeleri temellendirmeye çalışan din felsefesi adlı bir disiplin ortaya çıkmıştır.
Felsefe ile din arasında, yöneldikleri amaç bakımından bir benzerlik vardır. Her ikisi de varlık ve değer bakımından en temel olanı bulmaya çalışır. Evreni ve insanı anlama ve açıklama çabası içindedirler. Felsefe ile din arasında kaynakları ve yöntemleri bakımından farklılıklar vardır. Dinde ortaya konan bilgiler vahiy yoluyla Tanrı elçileri vasıtasıyla iletilir. Felsefede ise doğrulara akıl ve akıl yürütme yoluyla ulaşılır. Din kaynağı bakımından ilahi, felsefe ise insan ürünüdür. Yine din değişmeye kapalıdır. Kuşkuya yer yoktur. Temel kural ve emirlere iman gerekir. Felsefe ise akıl yürütmeye dayalıdır. Soru sorar, şüphe eder, eleştiriye açıktır. bu sayede sürekli yeni bilgiler ortaya koyar ve değişir.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder