Her
şeyden önce şunu belirtmek gerekir ki ekonomi konusu, ekonomistlerle
,sosyologlar arasında uzun süre tartışma konusu olmuştur. Ve bu tartışma, kimi
ekonomistler ve kimi sosyologlarca hala sürdürülmektedir. Tartışma , şu iki
soruya indirgenebilir: “ekonomi özerk bir disiplin midir?” “ekonomi bağlı bir
disiplin midir?” bu gün , hiçbir bilimin özerk olmayacağı gerçeği kesinlikle
anlaşıldığı halde , sözü edilen tartışmanın sürdürülmesinin kanımızca nedeni,
ekonominin çok büyük önemidir. Bir de zaman zaman “ekonomik sosyoloji olamaz!”
diyen ekonomistler görülmektedir ki onlara cevap olarak, toplumsal ve ekonomik
belirleyiciler konusunda düşüncelerini açıklayan bir ekonomistin şu cümlelerini
tekrarlamak yerinde olur: “iyimser liberallerin girişimi, sonunda, gülünç
durumda düşerek yok olup gitmişse , bunun nedeni , kuşkusuz, sosyolojik
çözümlemelerden yoksun oluşlarıdır. Ekonomik belirleyiciliklerden bazılarını
bilmedikleri için onlara sitem etmek gerekmeyebilir;fakat,genel bir görüşe
ulaşmak için göz önünde tutulması gereken başka toplumsal belirleyiciliklerden
bir tanesini bile .bilmedikleri bir gerçektir.”
Sosyoloji
ve ekonomi,aynı konuyla ilgilenen iki bilimdir. Fakat,aralarında farklar
vardır. Ekonomist de sosyolog da toplumsal olgularla ilgilenirler;başka
bir deyişle,ekonomik çözümleme ve sosyolojik araştırmalar ,aynı toplumsal
gerçeği açıklamayı amaçlarlar. Fakat,ekonomist,toplumsal gerçeğin/toplumsal var
oluşun özel bir görünümüyle daha fazla ilgilenmektedir,yani insan ilişkilerinin
özel bir tipiyle ve ‘ekonomik ilişkiler’ denen kurallar bütünüyle daha fazla
ilgilenmektedir. Ekonominin konusu,bir bakıma,hem ölçülü hem de türdeş bir
konudur. Aynı şey,dil dediğimiz özel işaretler sistemini inceleyen dilbilim
için de söylenir;fakat bağımlı konularını gerekli sonucu olarak ikisi de özerk
bilim olmayacağı için,konularından dışarı çıkmak zorundadırlar. Çünkü ikisi
de,bir bütün olan toplumsal ilişkileri iki ayrı sistemini incelerler. Oysa
sosyolojinin konusu,ölçülü ve türdeş bir konu değildir;sosyolojinin
konusu,toplumun tümüdür. Bu tüm içinde ekonomik ilişkilerin çok büyük öneme
sahip olması ya da ekonomik olgunun öteki toplumsal olgular üzerine etkisi,toplumsal
olguların hepsini inceleyen sosyolojiyi ,’ekonomik sosyoloji’ adı
altında,ekonomik gerçek ve verileri incelemeye götürür.
Bu
ekonomik gerçek ve veriler,en geniş anlamıyla ’ekonomik ilerlemedir’,üretim
ilişkileridir,ekonomik çalkalanmalardır. Ekonomik sosyoloji,belirli bir
toplumda bireylerin, grupların ve sınıfların yabancılaşmalarında ve
gelişmelerinde ekonomik gerçeğin belirleyiciliğin ve bu belirleyiciliğin
derecesini ortaya koymaya çalışır. Ve daha genel olarak,ekonomik sosyoloji
toplumların yapılaşmasının ve yapının değişmesinin koşullarından biri olarak
ekonomiyi inceler.
Ekonominin, bir toplumda ‘ekonomik ilişkiler’ denen kurallar bütünü ile daha fazla ilgilendiğini belirtmiştik. Ekonominin bu görevinin kapsamını daha geniş olarak şöyle açıklayabiliriz: Ekonomi , üretim ve değişim dolayısıyla insanlar arasında kurulan ilişkilerin tümünün bir sonucu olarak bütünlükleri , toplumsal büyüklükleri inceler. Ve bu bir ‘Makro ekonomi’ dir .Oysa ekonomik sosyoloji, inceleme alanları bakımından dar kapsamlı, özel kapsamlı alanlarda etkinliğini göstermektedir. Başka bir deyişle , ekonomik sosyoloji, bütünü toplumu oluşturan değişik yapısal öğelerin meydana gelişini, işleyişini yada yaşayışını ve dönüşümünü inceler. Fakat bu değişik yapısal öğeler toplumsal üretimde bir rolü olan öğelerdir. Biraz önce bireyler, gruplar, sınıflar olarak göstermeye çalıştığımız bu öğeler, bu gün daha geniş bir kapsam içinde dört grupta toplanabilmektedir.
- Toplumsal sınıflar;
- Tekniklerin evrimine göre tanımlanan meslek grupları;
- Kentler , köyler gibi gruplar;
- İşçi sendikaları, İş veren örgütleri gibi ekonomik etkinliği yönlendirebilen toplumsal eylemli gruplar.
Böylece ekonomik sosyoloji ‘mikro ekonomi’ olarak kendini göstermektedir. Ve dolayısıyla ekonomik sosyoloji, makro ekonominin ön gördüğü ve genel eğilimlerini gösterdiği olayları , özel koşullara göre ve ayrıntılarıyla incelemek durumunda kalmaktadır. Örneğin kentlerin coğrafya bakımından yerleşmelerini, gelişmelerini ve iç yapılarını belirleyen ekonomik etkenleri ekonomik sosyoloji inceler. Yine örneğin, ekonomik sosyoloji, aileyi şu açılardan inceler: mülkiyet açısından (ailenin sahip olduğu üretim araçları ve tüketim olanakları) , üretim açısından ( kendisi ve başkaları için ne üretir, nasıl üretir) , değişim açısından (aile gelir ve bütçeleri) ve tüketim açısından (beslenme,yerleşme,boş zamanları değerlendirme vb.). böylece bu yaklaşımlar sayesinde ailelerin hangi koşullarda oluştukları nasıl geliştikleri ve dönüştükleri incelenebilir.
Ekonominin, bir toplumda ‘ekonomik ilişkiler’ denen kurallar bütünü ile daha fazla ilgilendiğini belirtmiştik. Ekonominin bu görevinin kapsamını daha geniş olarak şöyle açıklayabiliriz: Ekonomi , üretim ve değişim dolayısıyla insanlar arasında kurulan ilişkilerin tümünün bir sonucu olarak bütünlükleri , toplumsal büyüklükleri inceler. Ve bu bir ‘Makro ekonomi’ dir .Oysa ekonomik sosyoloji, inceleme alanları bakımından dar kapsamlı, özel kapsamlı alanlarda etkinliğini göstermektedir. Başka bir deyişle , ekonomik sosyoloji, bütünü toplumu oluşturan değişik yapısal öğelerin meydana gelişini, işleyişini yada yaşayışını ve dönüşümünü inceler. Fakat bu değişik yapısal öğeler toplumsal üretimde bir rolü olan öğelerdir. Biraz önce bireyler, gruplar, sınıflar olarak göstermeye çalıştığımız bu öğeler, bu gün daha geniş bir kapsam içinde dört grupta toplanabilmektedir.
- Toplumsal sınıflar;
- Tekniklerin evrimine göre tanımlanan meslek grupları;
- Kentler , köyler gibi gruplar;
- İşçi sendikaları, İş veren örgütleri gibi ekonomik etkinliği yönlendirebilen toplumsal eylemli gruplar.
Böylece ekonomik sosyoloji ‘mikro ekonomi’ olarak kendini göstermektedir. Ve dolayısıyla ekonomik sosyoloji, makro ekonominin ön gördüğü ve genel eğilimlerini gösterdiği olayları , özel koşullara göre ve ayrıntılarıyla incelemek durumunda kalmaktadır. Örneğin kentlerin coğrafya bakımından yerleşmelerini, gelişmelerini ve iç yapılarını belirleyen ekonomik etkenleri ekonomik sosyoloji inceler. Yine örneğin, ekonomik sosyoloji, aileyi şu açılardan inceler: mülkiyet açısından (ailenin sahip olduğu üretim araçları ve tüketim olanakları) , üretim açısından ( kendisi ve başkaları için ne üretir, nasıl üretir) , değişim açısından (aile gelir ve bütçeleri) ve tüketim açısından (beslenme,yerleşme,boş zamanları değerlendirme vb.). böylece bu yaklaşımlar sayesinde ailelerin hangi koşullarda oluştukları nasıl geliştikleri ve dönüştükleri incelenebilir.
Ek Bilgi:
Ekonomi dalındaki bilgilerden de faydalanarak;
teknoloji, gelir dağılımı, tüketim ve farklılaşması, iş bölümü, ulusal düzeyde
karar mekanizmaları ve yapısı gibi konularla ilgilenir.
Ekonomi, ihtiyaçlar ve bunların giderilmesini sağlayan
ekonomik mallar ve hizmetler arasındaki olayları inceler. Ekonomi, ekonomik
olguların varoluş sebeplerini araştırır, aralarındaki sebep sonuç ilişkilerini
açıklar.
Ekonomik olay sebebi ile insanlar arasında, aynı
zamanda bir sosyal ilişki de meydana gelir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder