Biyolojik Yaklaşım
ABD'li
psikiyatrist Adolf Meyer (1866-1950)'in öncülüğünü yaptığı biyolojik yaklaşım
ya da psikobiyoloji, insanı psikolojik açıdan bütünselliği olan biyolojik bir
varlık olarak ele alır. Bu yaklaşıma göre, insan davranışlarını anlayabilmek
için biyoloji, psikoloji ve sosyoloji bilimlerinin bir arada kullanılması
gerekir. Buna göre, zihinsel bozukluklar organik ve kalıtsal
etkenlerin karmaşıklaştırdığı gerçekçi olmayan beklentiler sonucunda ortaya
çıkar. Meyer’e göre, insanın davranışları üzerinde biyolojik yapısı kadar
çevrenin de, toplumsal koşulların da önemli etkisi vardır.
Ek Bilgi:
Bu
yaklaşıma göre çevresel değişiklikler nörokimyasal olayları etkileyerek
davranışta da nörokimyasal değişiklikler ortaya çıkartabilir. Mayer ve Donald O Hebb‘in
işlevselcilikten etkilenerek ortaya çıkardığı bu yaklaşımın temelini doğal
ayıklama oluşturmaktadır. Doğal
ayıklama davranışların kalıtım yoluyla insanlara geçtiğini
belirtir.
Biyolojik
yaklaşım, davranışların doğuştan gelen biyolojik bir kökeni olduğunu belirtir
ve davranışın, çevreye
uyum süreci olduğunu vurgular. Şöyle ki, çevresel
faktörler vücudumuzu etkileyerek bazı reaksiyonlar göstermemizi sağlar. Örneğin
bir piknik ortamında temiz havada kendimizi iyi hissetmemiz gibi. Psikolojinin
temel yaklaşımları konusu burada bitmektedir.
Ek Bilgi:
Hubel, Wiesel, Cannon, Chomsky, Piaget gibi bilim adamlarının temsil ettiği biyolojik yaklaşıma göre, tüm psikolojik olaylar bir biçimde beynin ve sinir sisteminin etkinliği sonucu ortaya çıkmaktadır. Davranış ve beden içerisinde meydana gelen olaylar ile beyin ve sinir sisteminde oluşan olaylar arasında bağlantı kurma bu yaklaşımın görevidir.
Hubel, Wiesel, Cannon, Chomsky, Piaget gibi bilim adamlarının temsil ettiği biyolojik yaklaşıma göre, tüm psikolojik olaylar bir biçimde beynin ve sinir sisteminin etkinliği sonucu ortaya çıkmaktadır. Davranış ve beden içerisinde meydana gelen olaylar ile beyin ve sinir sisteminde oluşan olaylar arasında bağlantı kurma bu yaklaşımın görevidir.
Bu yaklaşıma aşağıdaki eleştiriler yapılmıştır:
· Karmaşık davranışları, tam ve doğru bir biçimde
açıklamıyor. Her ne kadar duyguların, öğrenmenin, hatırlamanın biyolojik
yönlerini bilsek de insan davranışını tam olarak açıklamadan yoksundur.
· Bu yaklaşım, sübjektif deneyimleri bilişsel,
duygusal ve çevresel etkileri hiçbir zaman açıklamamıştır.
· Bu yaklaşım daha çok hayvan davranışlarını anlamak
için kullanıldığından eleştiriye konu olmuştur.
Kaynak: Prof. Dr. Sezen Ünlü, Editör: Prof. Dr. Ayhan
Hakan, “Psikoloji”, Anadolu Üniversitesi Yayın No:1288, Açıköğretim Fakültesi
Yayın No:710, ISBN 975-06-0033-9, 2001.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder