Klasik koşullanma yoluyla öğrenmeyi
sağlamak için, yapılan bir davranışa neden olan uyarıcının bilinmesi
gerekir Oysa insan davranışlarına neden olan uyarıcıları her zaman tahmin
etmek mümkün değildir İnsanlar çevrelerinde bulunan çeşitli nesnelerle
etkileşim kurarak farklı davranışlarda bulunurlar. Thorndike’ın çalışmalarından
hareket eden Skinner, organizmanın davranışlarını uyarıcılara karşı gösterilen
otomatik bir tepki olmaktan çok kasıtlı olarak yapılan hareketler olarak kabul
etmektedir İnsanların karmaşık uyarıcı durumlarla karşılaştıklarında
gösterdikleri davranışlara operant (edim) adı veren Skinner, bu operantların,
onları izleyen sonuçlardan etkilendiğini ileri sürmektedir Organizmayı
olumlu bir sonuca götüren davranışlar kalıcı olur Diğer bir deyişle,
insanlar davranışları sonucu olumlu bir durumla karşılaştıklarında, o
davranışın tekrarlanma olasılığı artar Davranıştan sonra gelen bu olumlu
sonuçlara pekiştirme denir Skinner’in çalışması Operant Koşullanma olarak
bilinmektedir.
Edimsel davranış: Bilinen bir uyarıcı tarafından oluşturulmaz; organizma tarafından
ortaya konur ve sonuçları tarafından kontrol edilir.
· Klasik koşullanmada önce uyaran vardır
ve organizma ona tepki gösterir (U-T)
· Edimsel davranışta önce tepki yapılır
sonra tepkinin doğurduğu uyarıcı gelir (T-U)
Davranış sonucunda organizmanın hoşuna
giden bir durum ortaya çıkar Örneğin yeni aldığınız bir kazağı giydiğiniz
zaman arkadaşlarınız “Kazağın çok güzel, sana çok yakışmış” derse, o kazağı
giyme davranışınız devam eder Davranışın sonucunda organizmanın hoşuna
gitmeyen bir durum ortaya çıkar Yeni kazağınızı giydiğiniz gün değer
verdiğiniz bir arkadaşınız size yakışmadığını söylerse, o kazağı giymek
istemezsiniz Skinner’e göre bir davranışın sonucu, organizma için hoşa giden,
olumlu bir durum yaratıyorsa, o davranışın tekrar ortaya çıkma olasılığı
artar Davranışın arkasından olumlu uyarıcı verilerek yapılan koşullamaya
edimsel koşullama denir Bu tür koşullamada, davranışı izleyen ve organizma
üzerinde hoşa gidici bir etki yaratarak, davranışın (edimin) ortaya çıkma
olasılığını artıran uyarıcılara pekiştireç denir. Diğer bir deyişle
pekiştirilen davranış öğrenilir Bir davranışın arkasından gelen ve
organizma için hoşa gitmeyen bir durum yaratan uyarıcılar ise cezadır Ceza
davranışı zayıflatır ya da belli bir süre için durdurur. Pekiştireçler
olumlu ve olumsuz olmak üzere ikiye ayrılmaktadır Bir davranış,
organizmanın hoşuna gidecek bir uyarıcının doğrudan verilmesi ile
pekiştiriliyorsa, buna olumlu pekiştirme denir Sınıfta bir soruyu doğru
cevaplandıran öğrenciye yaşına göre, aferin denmesi, başının okşanması, (+)
puan verilmesi, gülümsenerek onaylanması birer olumlu
pekiştirmedir Organizma hoş olmayan bir durumdan kurtarılarak da davranış
pekiştirilebilir Bu tür pekiştirmeye olumsuz pekiştirme denir Bir
öğrenci evindeki aile kavgalarından, sorunlarından kaçmak için okula geliyorsa,
okul bu öğrenci için olumsuz pekiştireçtir. Çünkü öğrenci okula gelerek
kendisine acı veren sorunlardan kurtulmakta ve rahat etmektedir Hem olumlu
hem de olumsuz pekiştirme organizmanın hoşuna giden bir etki yaratır ve
davranışın tekrar ortaya çıkma olasılığını artırır Pekiştireçler yoluyla
birey istendik ve istenmedik davranışlar öğrenebilir Bu nedenle
pekiştireçler çok dikkatli kullanılmalı ve doğru davranışlar pekiştirilmelidir.
Yapılan bir davranışın sonucunda,
organizma için olumsuz bir durum yaratan uyarıcılara ceza denir Ceza da
pekiştireç gibi iki türlüdür. Birinci tip cezada davranışın arkasından olumsuz
uyarıcı doğrudan doğruya verilir Çocuğun yaptığı bir davranış nedeniyle
dövülmesi, azarlanması İkinci tür cezada ise ortamda bulunan olumlu bir
uyarıcı ortamdan çekilerek, organizma için olumsuz bir durum yaratılır.
Teneffüse çıkmayı yasaklama, arkadaşlarından ayırma.. Pekiştireç davranışı
güçlendirirken, ceza zayıflatır ya da belli bir süre için durdurur Ceza
davranışı kısa zamanda durdurduğu ve uygulaması kolay olduğu için öğretmenler
ve ebeveynler tarafından sıkça kullanılmaktadır Ceza, istenmedik
davranışların bastırılmasında etkili olabilir Ancak davranış değişikliğine
neden olmaz Diğer bir deyişle istenmedik bir davranışı istendik yönde
değiştirmez Cezanın diğer bir olumsuz yönü ise saldırgan davranışlara
neden olmasıdır Olumsuz pekiştirme ile ceza, çoğu zaman karıştırılmakta
birinin yerine kullanılmaktadır Oysa, olumsuz pekiştirmede, olumsuz
pekiştireçler ortamdan çıkartılırken, cezada olumsuz pekiştireçler ortama
konur Olumsuz pekiştirmede, davranışın tekrar edilme olasılığı artarken,
ceza, davranışı durdurur.
Premack ilkesi: Büyükannenin Kuralları. Çok sık görülen (tercih edilen) davranış
pekiştireç olarak kullanılarak, az gösterilen (tercih edilmeyen) davranış
ortaya çıkarılmaya çalışılırÖrneğin, sebze yemeğini sevmeyen, ancak tatlıyı çok
seven bir çocuğa, sebze yedirmek için “Sebze yemeğini bitirdikten sonra, tatlı
yiyebilirsin” denebilir “Şu kadar yazı yazarsanız, teneffüse
çıkabilirsiniz” şeklinde okulda da çok kullanılır. Skinner’e göre eğitimin
amacı bilgiyi en yüksek düzeye çıkarmak olmalıdır. Bu da edimsel koşullanmayla,
davranış repertuarını zenginleştirerek sağlanabilir Öğrencinin bir şey
bildiğini söyleyebilmek için, belirli davranışlarının gözlenebilmesi gerekir.
Skinner’in programlanmış öğrenme
ilkeleri şöyle sıralanabilir:
· Öğrenilecek konu çok küçük ünitelere
ayrılarak güçlük derecesine göre basamaklandırılır
· Öğrenci her basamakta bir edimde
bulunur
· Öğrenilecek konu bir uyaran durumuna
gelir
· Öğrenci her basamakta yaptığı edimin
sonucunu hemen görür
Edim doğru ise ilerler yanlış ise
düzeltilir
EDİMSEL KOŞULLANMANIN EĞİTİME UYGULANMASI
Edimsel koşullamanın getirdiği ilkeler
günümüzde halen geçerliğini korumaktadır Edimsel koşullanma özellikle
çocuk eğitiminde, sınıfta disiplinin sağlanmasında, psiko-motor ve duyuşsal
davranışların kazandırılmasında önemli rol oynamaktadır Pekiştireçlerin
etkili bir biçimde kullanılması için göz önünde bulundurulması gereken
hususlar: Pekiştireç mutlaka doğru davranışı takip
etmelidir Pekiştireç hangi davranışın arkasından verilirse o davranışın
ortaya çıkma sıklığını artırır Örneğin sınıfta söz almak istediğini
göstermeden, arkadaşlarının sözünü keserek konuşan bir öğrenci, öğretmen
tarafından dinlenirse, öğrenci bu tür davranışları tekrar
edecektir Öğrenci pekiştireci hangi davranışın sonucunda aldığını
farketmelidir Bunu sağlamak için pekiştirecin doğru davranıştan hemen
sonra verilmesi gerekir Aradan zaman geçtiyse, öğrenciye verilen
pekiştirecin hangi davranışı için olduğunu açıklamak gerekir Öğrencide
davranış değişikliği meydana getirmek için mümkün olduğunca olumlu pekiştireç
kullanılmaya çalışılmalıdır Ayrıca pekiştirecin verildiği durumda
öğrenciyi etkileyen diğer uyarıcılar da göz önünde
bulundurulmalıdır Örneğin derste sıkılan bir öğrenciyi gürültü yapıyor
diye sınıftan atan bir öğretmen, öğrencinin davranışını cezalandırmaktan çok
pekiştirmiş olur Pekiştireçlerin değeri öğrenciden öğrenciye
değişir Bir öğrenci için yüksek not önemli bir pekiştireçken, sınıfta
kalmaya niyetli bir öğrenci için hiçbir anlam ifade
etmeyebilir Pekiştireçler, öğrencilerin ihtiyaçlarına, yaşlarına, sosyal
çevrelerine göre değişmektedir Pekiştirecin ne olacağının yanı sıra, ne
zaman verileceği de önem taşımaktadır Pekiştireç, yeni ve öğrenilmesi güç
davranışların kazandırılmasında daha sık verilmelidir Davranış
öğrenildikten sonra pekiştireçlerin azaltılması daha etkili olacaktır.
Bazı ince pekiştirme çeşitleri:
Öğrenilecek davranış yeni ve karmaşık
ise her doğru davranış pekiştirilebilir Buna sürekli pekiştirme
denir Ancak okul öğrenmelerinde tüm öğrencilerin davranışlarını sürekli
pekiştirmek mümkün değildir Ayrıca pekiştireç çok sık verilirse değerini
yitirir ve pekiştireç olma özelliğini kaybeder Bu nedenle pekiştireçler
çoğunlukla belli aralıklarla verilir Bu uygulamaya aralıklı pekiştirme
denir. Sabit zaman aralıklı pekiştirmede, pekiştireçler belli zamanlarda
verilir Memur maaşları, günlük yövmiyeler, öğrenciler için teneffüsler bu
tip pekiştirmelere örnektir Bu tür pekiştirmeye örnek olarak, öğrencilerin
yazılı ve sözlü sınavlardan önce çalışıp, sonra çalışmamaları
verilebilir. Değişken zaman aralıklı pekiştirmede ise pekiştireçler
beklenmedik zamanlarda verilir Bu nedenle süpriz niteliğindedir Birey
de pekiştireç beklentisi olduğu sürece istenilen davranışı gösterir Okulda
öğretmenin, öğrencilerin bazı başarılarını pekiştirmesi, arada sırada başarısına
yüksek puan vermesi bu tür pekiştirmedir Okulda bu tür pekiştireçler
öğrencinin sürekli çalışmasını sağlar. Sabit oran aralıklı pekiştirmede
kaç davranıştan sonra pekiştireç verileceği bellidir Örneğin işçilere
ürettikleri parça başına ücret verilmesi bu tür pekiştirmeye örnek
gösterilebilir Okulda da öğrencilere yaptıkları her ödev için not ya da
yıldız verilmesi, doğru yanıtladıkları her 5 problem için tam puan verilmesi,
sabit oranlı pekiştirmedir Bu durumda öğrenciler yaptıkları doğru davranış
sayısını artırarak istediği kadar pekiştireç alabilirler. Değişken oran
aralıklı pekiştirmede ise kaç doğru davranışa pekiştireç verileceği belirli
değildir Öğretmenin bir seferinde 5 problemi doğru çözeni, diğer seferinde
7 problemi doğru çözeni ödüllendirmesi bu tür pekiştirme tarifine örnek
verilebilir.
Koşullu Anlaşma:
Koşullu anlaşma, bireyin pekiştireci
elde etmesi için belli bir şekilde davranmasını gerektirir Örneğin,
annenin çocuğuyla “ödevini bitirdiği taktirde oynamaya dışarı çıkabilirsin”,
“Bir hafta boyunca odanı düzenli tuttuğun taktirde hafta sonununda çocuk
tiyatrosuna götüreceğim” gibi yaptığı sözleşmelerdir Birey kendi
kendisiyle de koşullu anlaşmalar yapabilir Örneğin; Bu sınavdan başarılı
olduğum taktirde hafta sonu sinemaya gideceğim, gibi. Davranış değiştirmek
amacıyla kullanılan diğer bir yöntem de, simgesel ödülle pekiştirmedir Bu
yöntemde çocuğa şeker, oyuncak, sokağa çıkma izni gibi doğrudan doğruya
ihtiyacını karşılayacak bir ödül yerine, yıldız, puan, oyuncak,
para vbsimgesel ödüller verilirÇocuk bu simgesel ödülleri toplayarak daha
sonra gerçek ödüle dönüştürür Simgesel ödülle pekiştirme, okulda özellikle
yavaş öğrenen ve özürlü çocuklarda, akademik ve sosyal davranışların
geliştirilmesinde etkili bir biçimde kullanılabilir Simgesel ödülle
pekiştirme, bir program çerçevesinde düzenlenir Bu programı öğretmen
kendisi hazırlayabileceği gibi, öğrenciyle birlikte de
hazırlayabilir Program hazırlanırken aşağıdaki işlemlerin yapılması
gerekir. Değiştirilmek istenilen davranışların belirlenmesi: Programın başarıya
ulaşması için öncelikle öğrencide hangi davranışların değiştirilmek istendiğine
karar verilmesi gerekir Bu amaçla öğrencinin sınıftaki davranışları
incelenir ve bu davranışlardan istenen ve istenmeyenler
belirlenir. Değiştirilecek davranışlar belirlendikten sonra simgesel
ödülün ne olacağına ve her davranışın karşılığında kaç simge verileceğine
öğrencilerle birlikte karar verilir Simgesel ödül, öğrencinin adına açılan
bir kartona yıldız çizme ya da yapıştırma, boncuk verme, renkli kartonlardan yapılmış
küçük çiçek figürleri vb olabilir. Simgeler belirlendikten sonra
elde edilen simgelerin nasıl harcanacağına, yani birincil pekiştireçlerin neler
olacağına ve bunların kaç simgeye bedel olduğuna karar verilmesi
gerekir Pekiştireçler seçilirken öğrencinin ihtiyaç ve tercihleri göz
önünde bulundurulmalıdır. Pekiştireçlerin bedeli, çocuk için çekiciliğine göre,
çocukla birlikte belirlenmelidir.
Biçimlendirme:
Edimsel koşullama süreci normal
koşullarda çok zaman alır. Skinner kutusuna konan hayvanın kendi başına
manivelaya basarak yiyeceği elde etmesi beklenirse, hayvan ya ölür yada
tesadüfen yiyeceği elde etmeyi öğrenir Oysa edimsel koşullamada bir başka
yaklaşım olan biçimlendirme ile hayvanın daha kısa sürede yiyeceği elde etmesi
sağlanabilir Biçimlendirmenin temeli, organizmanın beklenen en yakın
tepkisi pekiştirilerek, kademe kademe amaç davranışa ulaşmasını
sağlamaktır. Sonuç olarak, biçimlendirme, beklenen davranışa yakın olarak
görülen bir tepkinin pekiştirilmesiyle başlayan ve kademeli bir şekilde istenen
tepkiye daha yaklaşan tepkilerin pekiştirilmesi ve en sonunda da istenen
tepkinin kazandırılmasıyla sonlanan bir süreçtir.
Programlı Öğretim
Skinner’e göre öğrenmenin etkili bir
şekilde oluşabilmesi için şu koşullar yerine getirilmelidir:
· Öğrenilecek bilgi, küçük adımlarla
öğrenciye sunulmalıdır
· Öğrenen kişiye öğrenmelerinin doğruluğu ya da yanlışlığı hakkında anında bilgi (dönüt) verilmelidir
· Öğrencinin kendi hızıyla öğrenmesine olanak verilmelidir
· Öğrenen kişiye öğrenmelerinin doğruluğu ya da yanlışlığı hakkında anında bilgi (dönüt) verilmelidir
· Öğrencinin kendi hızıyla öğrenmesine olanak verilmelidir
Skinner, sınıftaki bu öğrenme
problemlerine çözüm olarak alternatif bir öğretme tekniği olan programlı
öğretimi önermiştir Programlı öğretim materyallerini sunmak üzere
kullanılan makinalara öğretme makinaları adı verilmektedir Programlı
öğretim ilkeleri öğretim makinalarında kullanılarak yaygınlaştırılmıştır Skinner
sınıf öğretimine karşıdır Çünkü toplu öğretimde her öğrenciye uygun
uyarıcı, dönüt verilmemekte, pekiştirme yapılmamakta ve her öğrencinin doğru
davranışı göstermesi sağlanamamaktadır. Makinanın temel ögesi
programdır Programda öğrenciye öğretilecek konu, aşamalılık ilişkisi
(önceki öğrenmelerin sonraki öğrenmeleri destekleyecek şekilde sıralanması)
dikkate alınarak küçük birimler halinde analiz edilir Her birimi öğrenmek
için öğrencinin ne yapacağına ilişkin yönergeler verilir Öğrenci; her birimi
tamamladıktan sonra test edilir Öğrencinin cevapları ile doğru cevaplar
karşılaştırılarak doğru cevapları pekiştirilir. Bir sonraki öğrenme
birimine geçirilir Yanlış cevaplamışsa yanlışı düzeltmesi için yeni
yönergeler verilir Bu durum, öğrenme birimi tam olarak öğrenilinceye kadar
sürer Bu tür programlar genellikle doğrusal programlardır ve öğretme
makinası dışında, programlı öğretim tekniğiyle hazırlanmış kitaplarda da
uygulanabilir Skinner, öğretme makinalarında doğrusal programları tercih
etmekle birlikte, bilgisayarların gelişimiyle dallı programlar
yaygınlaşmıştırDallı programlarda öğrenciye öğrenmesi için birçok alternatif
yönerge verilmekte öğrenci bunlardan kendisine en uygun olanını
seçmektedir ayrıca düzeltme çalışmaları için de çeşitli öneriler
bulunmaktadır Bu nedenle bilgisayar destekli öğretim orijinal öğretme
makinalarını ya da bireysel çalışma kitaplarının yerini almıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder