14 Ağustos 2020 Cuma

Ferdinand Tönnies

Ferdinand Tönnies ( 1855 – 1936 )

Çokça papaz yetiştirmiş bir Alman ailenin çocuğudur. En önemli eseri; ‘Cemaat ve Cemiyet’tir. Tönnies, bu eserinde sosyolojinin bir taslağını çizerek, toplumsal ilişkilerin başlıca biçimlerinin olgulara dayanan bir çözümlemesini de yaparak sosyolojinin genel karakteristiğini belirlemiştir. Ona göre toplumun veya toplumsal kişilerin iki temel biçimi vardır; cemaat ve cemiyet. Cemaat; kendisine özgü iradesi olan, dayanışması da baba akrabalığı gibi doğal kuvvetlerle sağlanan, bireylerin topluluğudur. Bir yerde cemaatler, doğanın bir ürünüdür. Bu toplulukların meydana gelmesinde, kişisel iradelerin hiçbir etkisi yoktur. Bireyler, doğal dayanışmanın karşılıklı uyum içinde etkileri bulunan bir toplumsal yapının üyelerinden başka bir şey değildirler. Bireylerin istemlerinde aynılık vardır. Çünkü bireysel irade, toplumsal irade tarafından silinmiştir. Bu türlü topluluklarda mülkiyet; mal birliğine, hukuk da aile hukukuna dayanır. Cemiyet ise belirli bir amaç ya da amaçları gerçekleştirmek için bireysel irade ile karşılıklı etkide bulunan bireylerin meydana getirdiği topluluğa denir. Tönnies, bu tip toplulukları doğanın bir ürünü olarak değil, daha çok yapma bir mekanizma olarak tanımlamaktadır. Tönnies’e göre cemaat; örf ve adetlerin, akrabalığın, resmi olmayan samimi ilişkilerin hâkim olduğu, ilkel, kırsal, tarıma dayalı karmaşıklaşmamış toplu veya sosyal grupları yansıtan bir terim anlamına gelmektedir. Özetle cemaatte birincil sosyal ilişkiler denilen, samimi, yüz yüze, duygusal yönü kuvvetli, kişisel ve resmi olmayan ilişkilerdir. Cemiyet ise ikincil sosyal ilişkilerin hâkim olduğu yani resmi, sözleşmeli ve uzmanlaşmış sosyal ilişkilerin hâkim olduğu topluluk veya gruptur. Bu toplum türü kent özellikle metropoliten bölgeleri yansıtan bir terim olarak kullanılmıştır. Cemiyet, rekabetin, kişisel faydacılığın, bireyciliğin arttığı, aile bağlarının zayıfladığı, teknoloji ve uzmanlaşmanın yaygınlaştığı bir topluluk olarak belirmektedir.

Cemaat tipi toplumlardaki sosyal ilişkiler:

1-Genellikle yüz yüze temas ve ilişkiler hâkimdir.

2-Bireyler arasında samimi, duygusal yönü kuvvetli bir işbirliği vardır.

3-Bireyler kişilikleriyle bir bütün olarak kabul edilirler ve genellikle bir bireyin yeri başkasına devredilemez.

4-Üyelerin birbirleriyle olan ilişkileri sosyal hayatın birçok yönünü içermektedir.

5-‘Ben’ değil ‘biz’ duygusu hâkimdir.

6-Birey kendini grubuyla özdeşleşmiş olarak görür. Grubun temel amacı, bireyin temel amacıdır.

7-Bireyler arasında yıkıcı rekabete, ihtirasa yer verilmez. Rekabet ve ihtiras, sosyal bir nitelik kazanmış grubun yararına yöneltilmiştir.

Cemaat ve cemiyet tipi toplumların karşılaştırması:

1-Cemaatte ortak irade, cemiyette ise bireysel irade vardır.

2-Cemaatte üyelerin bağımsız kişiliği yoktur, cemiyette ise vardır.

3-Cemaatte grubun menfaati önde gelir, cemiyette ise bireylerinki önde gelir.

4-Cemaatte karizmatik inanç önemli, cemiyette ise doktrin önemlidir.

5-Cemaatte din, cemiyette ise toplumsal kanaatler önde gelir.

6-Cemaatte töreler, adetler yaygın cemiyette ise geçici zevkler, modalar vs.

7-Cemaatte doğal dayanışma, cemiyette ise sözleşmeli, ticaret ve değişim vardır.

8-Cemaatte doğal dayanışma, cemiyette ise bireysel mülkiyet yaygındır.

Son olarak tarih bakımından cemaatler, cemiyetlerden daha önce meydana gelmişlerdir. İlkel toplumlar, kabileler bu tip toplumların somut birer örnekleridir.

Zamanla cemaatler çözülmeye başlayınca cemiyetler doğmaya başlamıştır. Ve cemiyetler, cemaatlerin zararına olarak gelişmiştir. Kısacası insan gitgide cemaatlerden sıyrılmıştır. İnsan giderek bir zümrenin üyesi olmaktan çıkmış çeşitli zümrelerin üyesi olmuştur. Bu sosyal evrimin yeniden tersine dönmesi mümkün değildir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder